Suriye’nin DAEŞ’e karşı uluslararası koalisyona katılmasıyla ilgili de değerlendirmeler yapan Barrack, “Şam artık DAEŞ, İran Devrim Muhafızları, Hamas, Hizbullah ve diğer terörist ağların kalıntılarıyla mücadele ve bunları ortadan kaldırma konusunda bize aktif yardımcı olacak ve barışı sağlamak için küresel çabalara kararlı bir ortak olarak yer alacaktır” dedi.

Türkiye vurgusu

Beyaz Saray’daki görüşmelerde, ABD-Türkiye-Suriye ilişkisinin çerçevesinin bir sonraki aşamasının belirlendiğini vurgulayan Barrack, bu çerçeveyi “Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) yeni Suriye ekonomi, savunma ve sivil yapısına entegre etmek, Türkiye-Suriye-İsrail ilişkilerini yeniden tanımlamak ve İsrail-Hamas ateşkesini destekleyen uyumu ilerletmek, ayrıca çeşitli Lübnan sınır sorunlarını ele almak” diye açıkladı. Barrack ayrıca “Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan’ın, tüm bölge ve tüm kabile, din ve kültür grupları için Suriye ulus devletinin yeniden canlanmasını destekleyen genişletilmiş ittifakının sihirli bir iksir olduğunu kaydetti.

Suriye ordusuna DSG’li komutan mı?

Şam yönetimiyle, terör örgütünün bu ülkedeki kolu olan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile yürütülen görüşmelerde, DSG’li 3 üst düzey komutanın Suriye ordusunun komutasında yer alacağını iddia edildi. Rudaw’ın aktardığına ve Arap basınında yer alan iddiaya göre, bu hafta Suriye hükümeti ile DSG arasında yeni bir müzakere turunun başlayacağı, görüşmelerin 10 Mart anlaşmasının maddelerinin uygulanması konusundaki ilerlemeye odaklanacağını, buna DSG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu ve komutanların askeri kurum içinde resmi görevlere atanması dahil olduğu öne sürüldü.


Kaynak ; Milliyet