|
|
| | #3 |
| Çevrimdışı -įŞįñə qəŁįŕŚə ![]() | Cevap: En Güzel Türk Kızı İsimleri Abja: Dere, çay. (Lazca) Abril: Vadi. (Çeçence) Açanay: Ay gibi aydınlık saçan. (Türkçe) Açangül: Gül gibi açılmış olan. Açelya: Fundagillerden kokusuz ve güzel renkli çiçekler açan bir bitki. Açıkalın: Dürüst, çekinecek bir durumu olmayan. (Türkçe) Açılay: Ay gibi parlayan, ay gibi güzel olan. (Türkçe) Açkıngül: Açılmış gül gibi güzel olan. (Türkçe) Adacan: Adada doğan ve adada yaşayan, sevilen kişi. (Türkçe) Adagül: Adada yetişen gül. Adalet: Hak ve hukuka uygun, dürüstlük, doğruluk. (Arapça) Adani: Doğurgan, üretken. (Kürtçe) Adanır: Ünlü, adı anılır. (Türkçe) Adıcan: Adıyla sevilen, adı sevgili olan. (Türkçe) Adıgül: Adını gülden alan. (Türkçe) Adıgüzel: Adı sevilen, beğenilen, iyi olan. (Türkçe) Adıışık: Adını ışıktan alan. (Türkçe) Adınur: Adını ışıktan olan, adı ışık saçan. (Türkçe) Adışah: Adını şah ailesinden alan. (Türkçe) Adışık: Adı güzel olan, adı aydınlık olan. (Türkçe) Adıüstün: Adını üstünlüğünden alan. (Türkçe) Adıvar: İyi bir ünü olan. (Türkçe) Adile: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan. (Arapça) Adran: Kuvvetli (Ermenice) Adviye: Yardımsever. (Arapça) Afet: Yıkım, büyük kötülük, kıran, olağanüstü güzel olan kadın. (Kürtçe) Afife: Temiz, namuslu kadın. (Arapça) Afşar: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı. (Türkçe) Agner: Kıymetli taşlar. (Ermenice) Agur: Tempo tutmak, el çırpan. (Çerkesçe) Ağan: Kilisedeki en üst seviyedeki ruhani. (Ermenice) Ağavni: Güvercin. (Ermenice) Ağca: Beyaz, beyaz tenli, temiz, beyaza çalan. (Türkçe) Ağgül: Akgül: Beyaz gül, gül gibi. (Türkçe) Ağgüllü: Akgüllü: Beyaz güllü. (Türkçe) Ağgün: Akgün: Aydınlık gün. (Türkçe) Ağış: Göğe doğru yükselme, yükseliş. Ağtamar: Van'daki Aktamar adası. (Türkçe) Ahenk: Uyum, düzen, melodi (Kürtçe) Ahoron: Harun (Ermenice) Ahsen: Çok güzel, en güzel. (Arapça) Ahu: Ceylan, maral, karaca, parlak ve güzel bakışlı göz, güzel, zarif kadın. Ajda: Diş diş olan, çentik, sürgün, filiz. (Türkçe) Ajik: Badem, küçük dal (Ermenice). Sürgün, filiz. (Kürtçe) Akabi: Sevgi (Rumca) Akal: Beyaz ve kırmızı. (Türkçe) Akalın: Alnı açık olan, dürüst. (Türkçe) Akaltan: Hem beyaz hem kırmızı olan şafak. (Türkçe) Akaltın: Akaltun: Beyaz altın, altın gibi parlak. (Türkçe) Akanay: Gökyüzünde ayın hareketi. (Türkçe) Akancan: Sevgiyle akıp giden. (Türkçe) Akangün: Hızlıca giden gün. Akansu: Su gibi akan. (Türkçe) Akant: İyi dilekleri olan yemin. (Türkçe) Akanyıldız: Kayan yıldız. (Türkçe) Akarsu: Belirli bir yatak üzerinde, yerüstünde ve yeraltında akan suların adı, tek sıra elmas ya da inciden yapılan gerdanlık. (Türkçe) Akasiye: Akasya ağacı ve çiçeği. (Kürtçe) Akasya: Küçük sıra yapraklı, baklagillerden bir ağaç, salkım ağacı. (Türkçe) Akata: İyi, güzel. (Rumca) Akay: Ayın en parlak hali. (Türkçe) Akbal: Bal gibi temiz. (Türkçe) Akbaşak: Beyaz bir buğday cinsi. (Türkçe) Akçan: Çok temiz, çok beyaz. Temiz, dürüst kimse. (Türkçe) Akça: Bkz. Ağca. (Türkçe) Akçasu: Beyaz, tertemiz su. (Türkçe) Akçay: Temiz, duru çay. (Türkçe) Akçıl: Beyazımsı, solgun. (Türkçe) Akçiçek: Beyaz renkli çiçek. (Türkçe) Akgül: Beyaz, gül gibi. (Türkçe) Akgün: İyi, güzel gün. (Türkçe) Akgüneş: Apaçık güneşli. (Türkçe) Akgüngör: İyi günler yaşa. (Türkçe) Akhanım: Beyaz tenli kadın. (Türkçe) Akışık: Beyaz, parlak ışık. (Türkçe) Akibe: İzleyen, arkadan gelen. (Türkçe) Akide: Bir şeye bağlanma, inanma, tutku. (Arapça) Akife: Bir şey üzerinde inatla duran, kararlı, inatçı. (Arapça) Akile: Akıllı, akıl sahibi, kavrayışlı. (Arapça) Akipek: Beyaz ve ipek gibi. İpek gibi yumuşak insan. (Türkçe) Akkar: Kar gibi beyaz. (Türkçe) Akkız: Beyaz kadın. (Türkçe) Akkor: Nerdeyse beyazlaş-mış ateş. (Türkçe) Akkutlu: Şansı açık. (Türkçe) Akmeriç: Meriç ırmağı gibi beyaz akan. (Türkçe) Akmut: Uğurlu, şanslı, mutlu. Akmutlu: Çok mutlu. (Türkçe) Aknes: Temiz, dürüst. (Rumca) Aknur: Beyaz ışık. (Türkçe) Akol: Temiz ol. (Türkçe) Akören: Temiz kent kalıntısı. (Türkçe) Akpak: Tertemiz, çok dürüst. (Türkçe) Akpınar: Temiz su kaynağı, suyu berrak pınar. (Türkçe) Aksel: Beyaz renkte taşkın su. (Türkçe) Aksen: Sen beyaz ve aydınlıksın. Temiz, doğru, namuslusun. (Türkçe) Akses: Sesi aydınlık saçan. (Türkçe) Aksev: Aydınlığı sev.(Türkçe) Akseven: Aksever: Ak-se-ven: Aydınlığı seven. Temiz, doğru, dürüstlüğü seven. (Türkçe) Aksevil: Temizliği, dürüstlüğü sevilen kişi. (Türkçe) Aksevinç: Bayram gibi, çok sevinç. (Türkçe) Aksın: Temizsin, aydınlıksın, dürüstsün. (Türkçe) Aksu: Temiz, pırıl pırıl su, nehir. (Türkçe) Aksun: Aydınlık sun. (Türkçe) Aksuna: Beyaz yaban ördeği. Beyaz suna gibi güzel. (Türkçe) Aktaç: Beyaz taçlı. (Türkçe) Aktolun: Beyaz dolunay. (Türkçe) Aktuna: Tuna nehri gibi beyaz. (Türkçe) Akün: Adı temiz, iyi tanınan. (Türkçe) Aküs: Nazik, zarif, çekicilik, cazibe. (Kürtçe) Akyıldız: Beyaz yıldız. (Türkçe) Alagöz: Renkli gözlü olan kimse. (Türkçe) Alagün: Yarı aydınlık gün. (Türkçe) Alakuş: Karışık renkleri olan kuş. (Türkçe) Alam: Dünya. (Ermenice) Alanay: Ayın ışık saçtığı yer. (Türkçe) Alanur: Çok renkli ışık. (Türkçe) Alapınar: Alaca pınar. (Türkçe) Alasu: İyi su, temiz su. (Türkçe) Alaşa: Aşifte, alımlı kız. (Lazca) Alaşan: İyi kaliteli isim. (Türkçe) Alaz: Yanan bir şeyin yayılan alevi, yalım. (Türkçe) Albeni: Çekicilik, güzellik. (Türkçe) Alcan: Can alıcı güzel, cesur, yürekli. (Türkçe) Alçiçek: Kırmızı çiçek. (Türkçe) Alçin: Kırmızı renkli küçük bir kuş. (Türkçe) Aldoğan: Kırmızı bir doğan cinsi. (Türkçe) Alev: Yanan şeylerin yayılan dili, alaz, yalım, aşk ateşi, sevda, alımlı, cazibeli. (Türkçe) Algım: Sevdalı, vurgun. (Türkçe) Algın: İyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli. (Türkçe) Algül: Kırmızı gül. (Türkçe) Algün: Kırmızı güneş. (Türkçe) Alım: Cazibe, gönlü çelen güzellik. (Türkçe) Alışık: Kırmızı ışık. (Türkçe) Alime: Çok okumuş, bilgin, aydın kadın. (Arapça) Aliye: Yüce, yüksek, bir şeyin en üst katı. Aliz: Kibar, sevinçli. (Ermenice) Alkım: Gökkuşağı. (Türkçe) Alkış: İyi dilek, kutlamak için el çırpma. (Türkçe) Alkız: Yanakları al al, beyaz tenli kız. (Türkçe) Alsan: Ün al, adın duyulsun. (Türkçe) Alsevin: Sevinçli ol. (Türkçe) Alsevinç: Sevinçli ol. (Türkçe) Alsuda: Suya yansıyan ay ışığı. (Türkçe) Altaç: Kırmızı taç. (Türkçe) Altan: Kızıl şafak. (Türkçe) Altın: Çok değerli insan anlamında kullanılır. (Türkçe) Altınay: Altunay: Altın renkli ay. (Türkçe) Altınbaşak: Altunbaşak: Altın gibi başak. (Türkçe) Altında!: Altundal: Altın gibi dal. (Türkçe) Altınışık: Altunışık: Altın gibi ışık. (Türkçe) Altınız: Altuniz: Altın izi gibi parlak. (Türkçe) Altıntaç: Altuntaç: Altın gibi taç. (Türkçe) Alnına: Kırmızı akan Tuna ırmağı. (Türkçe) Aluçe: Alıç, yeşil erik. (Kürtçe) Alüze: Gamlı, kederli, hüzünlü. (Kürtçe) Amaç: Erek, istenilen hedefe varma. (Türkçe) Amade: Hazır, hazır olma. (Türkçe) Amahırko: Böğürtlen. (Çerkesçe) Amarca: Gayret. (Abhazca) Amber: Güzel kokulu, mis. (Kürtçe) Amire: Yönetici. (Arapça) Anahin: Temiz, lekesiz. (Ermenice) Anar: Anımsar, hatırlar. Anarad: Az bulunan. (Ermenice) Anber: Güzel kokulu, kül rengi madde. (Türkçe) Andaç: Armağan, hediye, ün, evlat, nesil, şöhret. (Türkçe) Andelip: Bülbül. (Arapça) Angın: Tanınmış, ünlü, bilinen kişi. (Türkçe) Anı: Yaşanmış olaylardan bellekte kalmış olan. (Türkçe) Anıl: Sakin, bellek, adın hep anılsın. Anka: Efsanevi bir kuş. (Türkçe) Ankine: Çok değerli, kıymetli. (Ermenice) Anjel: Melek. (Ermenice) Anmeğ: Masum. (Ermenice) Anna: İyilik etmek. (Ermenice) Antaram: Eşsiz, tek. (Ermenice) Antreas: Yağmur. (Rumca) Anuş: Ölümsüz. (Ermenice) Anuşavan: Ölümsüz ruh (Ermenice) Aram: Dinlenme, rahat, huzur, ferahlık. (Farsça) |
|
| Etiketler |
| guzel, isimleri |
| |