Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 - 06 - 2015, 12:14   #3 (permalink)
Çevrimdışı
Ezqi Konuyu Baslatan
-įŞįñə qəŁįŕŚə
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere kapalı
Cevap: En Güzel Türk Kızı İsimleri


Abja: Dere, çay. (Lazca)
Abril: Vadi. (Çeçence)
Açanay: Ay gibi aydınlık saçan. (Türkçe)
Açangül: Gül gibi açılmış olan.
Açelya: Fundagillerden kokusuz ve güzel renkli çiçekler açan bir bitki.
Açıkalın: Dürüst, çekinecek bir durumu olmayan. (Türkçe)
Açılay: Ay gibi parlayan, ay gibi güzel olan. (Türkçe)
Açkıngül: Açılmış gül gibi güzel olan. (Türkçe)
Adacan: Adada doğan ve adada yaşayan, sevilen kişi. (Türkçe)
Adagül: Adada yetişen gül.
Adalet: Hak ve hukuka uygun, dürüstlük, doğruluk. (Arapça)
Adani: Doğurgan, üretken. (Kürtçe)
Adanır: Ünlü, adı anılır. (Türkçe)
Adıcan: Adıyla sevilen, adı sevgili olan. (Türkçe)
Adıgül: Adını gülden alan. (Türkçe)
Adıgüzel: Adı sevilen, beğenilen, iyi olan. (Türkçe)
Adıışık: Adını ışıktan alan. (Türkçe)
Adınur: Adını ışıktan olan, adı ışık saçan. (Türkçe)
Adışah: Adını şah ailesinden alan. (Türkçe)
Adışık: Adı güzel olan, adı aydınlık olan. (Türkçe)
Adıüstün: Adını üstünlüğünden alan. (Türkçe)
Adıvar: İyi bir ünü olan. (Türkçe)
Adile: Adaletli olan, doğruluktan ayrılmayan. (Arapça)
Adran: Kuvvetli (Ermenice)
Adviye: Yardımsever. (Arapça)
Afet: Yıkım, büyük kötülük, kıran, olağanüstü güzel olan kadın. (Kürtçe)
Afife: Temiz, namuslu kadın. (Arapça)
Afşar: Atak, uyumlu, Oğuz boylarından birinin adı. (Türkçe)
Agner: Kıymetli taşlar. (Ermenice)
Agur: Tempo tutmak, el çırpan. (Çerkesçe)
Ağan: Kilisedeki en üst seviyedeki ruhani. (Ermenice)
Ağavni: Güvercin. (Ermenice)
Ağca: Beyaz, beyaz tenli, temiz, beyaza çalan. (Türkçe)
Ağgül: Akgül: Beyaz gül, gül gibi. (Türkçe)
Ağgüllü: Akgüllü: Beyaz güllü. (Türkçe)
Ağgün: Akgün: Aydınlık gün. (Türkçe)
Ağış: Göğe doğru yükselme, yükseliş.
Ağtamar: Van'daki Aktamar adası. (Türkçe)
Ahenk: Uyum, düzen, melodi (Kürtçe)
Ahoron: Harun (Ermenice)
Ahsen: Çok güzel, en güzel. (Arapça)
Ahu: Ceylan, maral, karaca, parlak ve güzel bakışlı göz, güzel, zarif kadın.
Ajda: Diş diş olan, çentik, sürgün, filiz. (Türkçe)
Ajik: Badem, küçük dal (Ermenice). Sürgün, filiz. (Kürtçe)
Akabi: Sevgi (Rumca)
Akal: Beyaz ve kırmızı. (Türkçe)
Akalın: Alnı açık olan, dürüst. (Türkçe)
Akaltan: Hem beyaz hem kırmızı olan şafak. (Türkçe)
Akaltın: Akaltun: Beyaz altın, altın gibi parlak. (Türkçe)
Akanay: Gökyüzünde ayın hareketi. (Türkçe)
Akancan: Sevgiyle akıp giden. (Türkçe)
Akangün: Hızlıca giden gün.
Akansu: Su gibi akan. (Türkçe)
Akant: İyi dilekleri olan yemin. (Türkçe)
Akanyıldız: Kayan yıldız. (Türkçe)
Akarsu: Belirli bir yatak üzerinde, yerüstünde ve yeraltında akan suların adı, tek sıra elmas ya da inciden yapılan gerdanlık. (Türkçe)
Akasiye: Akasya ağacı ve çiçeği. (Kürtçe)
Akasya: Küçük sıra yapraklı, baklagillerden bir ağaç, salkım ağacı. (Türkçe)
Akata: İyi, güzel. (Rumca)
Akay: Ayın en parlak hali. (Türkçe)
Akbal: Bal gibi temiz. (Türkçe)
Akbaşak: Beyaz bir buğday cinsi. (Türkçe)
Akçan: Çok temiz, çok beyaz. Temiz, dürüst kimse. (Türkçe)
Akça: Bkz. Ağca. (Türkçe)
Akçasu: Beyaz, tertemiz su. (Türkçe)
Akçay: Temiz, duru çay. (Türkçe)
Akçıl: Beyazımsı, solgun. (Türkçe)
Akçiçek: Beyaz renkli çiçek. (Türkçe)
Akgül: Beyaz, gül gibi. (Türkçe)
Akgün: İyi, güzel gün. (Türkçe)
Akgüneş: Apaçık güneşli. (Türkçe)
Akgüngör: İyi günler yaşa. (Türkçe)
Akhanım: Beyaz tenli kadın. (Türkçe)
Akışık: Beyaz, parlak ışık. (Türkçe)
Akibe: İzleyen, arkadan gelen. (Türkçe)
Akide: Bir şeye bağlanma, inanma, tutku. (Arapça)
Akife: Bir şey üzerinde inatla duran, kararlı, inatçı. (Arapça)
Akile: Akıllı, akıl sahibi, kavrayışlı. (Arapça)
Akipek: Beyaz ve ipek gibi. İpek gibi yumuşak insan. (Türkçe)
Akkar: Kar gibi beyaz. (Türkçe)
Akkız: Beyaz kadın. (Türkçe)
Akkor: Nerdeyse beyazlaş-mış ateş. (Türkçe)
Akkutlu: Şansı açık. (Türkçe)
Akmeriç: Meriç ırmağı gibi beyaz akan. (Türkçe)
Akmut: Uğurlu, şanslı, mutlu.
Akmutlu: Çok mutlu. (Türkçe)
Aknes: Temiz, dürüst. (Rumca)
Aknur: Beyaz ışık. (Türkçe)
Akol: Temiz ol. (Türkçe)
Akören: Temiz kent kalıntısı. (Türkçe)
Akpak: Tertemiz, çok dürüst. (Türkçe)
Akpınar: Temiz su kaynağı, suyu berrak pınar. (Türkçe)
Aksel: Beyaz renkte taşkın su. (Türkçe)
Aksen: Sen beyaz ve aydınlıksın. Temiz, doğru, namuslusun. (Türkçe)
Akses: Sesi aydınlık saçan. (Türkçe)
Aksev: Aydınlığı sev.(Türkçe)
Akseven: Aksever: Ak-se-ven: Aydınlığı seven. Temiz, doğru, dürüstlüğü seven. (Türkçe)
Aksevil: Temizliği, dürüstlüğü sevilen kişi. (Türkçe)
Aksevinç: Bayram gibi, çok sevinç. (Türkçe)
Aksın: Temizsin, aydınlıksın, dürüstsün. (Türkçe)
Aksu: Temiz, pırıl pırıl su, nehir. (Türkçe)
Aksun: Aydınlık sun. (Türkçe)
Aksuna: Beyaz yaban ördeği. Beyaz suna gibi güzel. (Türkçe)
Aktaç: Beyaz taçlı. (Türkçe)
Aktolun: Beyaz dolunay. (Türkçe)
Aktuna: Tuna nehri gibi beyaz. (Türkçe)
Akün: Adı temiz, iyi tanınan. (Türkçe)
Aküs: Nazik, zarif, çekicilik, cazibe. (Kürtçe)
Akyıldız: Beyaz yıldız. (Türkçe)
Alagöz: Renkli gözlü olan kimse. (Türkçe)
Alagün: Yarı aydınlık gün. (Türkçe)
Alakuş: Karışık renkleri olan kuş. (Türkçe)
Alam: Dünya. (Ermenice)
Alanay: Ayın ışık saçtığı yer. (Türkçe)
Alanur: Çok renkli ışık. (Türkçe)
Alapınar: Alaca pınar. (Türkçe)
Alasu: İyi su, temiz su. (Türkçe)
Alaşa: Aşifte, alımlı kız. (Lazca)
Alaşan: İyi kaliteli isim. (Türkçe)
Alaz: Yanan bir şeyin yayılan alevi, yalım. (Türkçe)
Albeni: Çekicilik, güzellik. (Türkçe)
Alcan: Can alıcı güzel, cesur, yürekli. (Türkçe)
Alçiçek: Kırmızı çiçek. (Türkçe)
Alçin: Kırmızı renkli küçük bir kuş. (Türkçe)
Aldoğan: Kırmızı bir doğan cinsi. (Türkçe)
Alev: Yanan şeylerin yayılan dili, alaz, yalım, aşk ateşi, sevda, alımlı, cazibeli. (Türkçe)
Algım: Sevdalı, vurgun. (Türkçe)
Algın: İyi, güzel, sıcakkanlı, sevimli. (Türkçe)
Algül: Kırmızı gül. (Türkçe)
Algün: Kırmızı güneş. (Türkçe)
Alım: Cazibe, gönlü çelen güzellik. (Türkçe)
Alışık: Kırmızı ışık. (Türkçe)
Alime: Çok okumuş, bilgin, aydın kadın. (Arapça)
Aliye: Yüce, yüksek, bir şeyin en üst katı.
Aliz: Kibar, sevinçli. (Ermenice)
Alkım: Gökkuşağı. (Türkçe)
Alkış: İyi dilek, kutlamak için el çırpma. (Türkçe)
Alkız: Yanakları al al, beyaz tenli kız. (Türkçe)
Alsan: Ün al, adın duyulsun. (Türkçe)
Alsevin: Sevinçli ol. (Türkçe)
Alsevinç: Sevinçli ol. (Türkçe)
Alsuda: Suya yansıyan ay ışığı. (Türkçe)
Altaç: Kırmızı taç. (Türkçe)
Altan: Kızıl şafak. (Türkçe)
Altın: Çok değerli insan anlamında kullanılır. (Türkçe)
Altınay: Altunay: Altın renkli ay. (Türkçe)
Altınbaşak: Altunbaşak: Altın gibi başak. (Türkçe)
Altında!: Altundal: Altın gibi dal. (Türkçe)
Altınışık: Altunışık: Altın gibi ışık. (Türkçe)
Altınız: Altuniz: Altın izi gibi parlak. (Türkçe)
Altıntaç: Altuntaç: Altın gibi taç. (Türkçe)
Alnına: Kırmızı akan Tuna ırmağı. (Türkçe)
Aluçe: Alıç, yeşil erik. (Kürtçe)
Alüze: Gamlı, kederli, hüzünlü. (Kürtçe)
Amaç: Erek, istenilen hedefe varma. (Türkçe)
Amade: Hazır, hazır olma. (Türkçe)
Amahırko: Böğürtlen. (Çerkesçe)
Amarca: Gayret. (Abhazca)
Amber: Güzel kokulu, mis. (Kürtçe)
Amire: Yönetici. (Arapça)
Anahin: Temiz, lekesiz. (Ermenice)
Anar: Anımsar, hatırlar.
Anarad: Az bulunan. (Ermenice)
Anber: Güzel kokulu, kül rengi madde. (Türkçe)
Andaç: Armağan, hediye, ün, evlat, nesil, şöhret. (Türkçe)
Andelip: Bülbül. (Arapça)
Angın: Tanınmış, ünlü, bilinen kişi. (Türkçe)
Anı: Yaşanmış olaylardan bellekte kalmış olan. (Türkçe)
Anıl: Sakin, bellek, adın hep anılsın.
Anka: Efsanevi bir kuş. (Türkçe)
Ankine: Çok değerli, kıymetli. (Ermenice)
Anjel: Melek. (Ermenice)
Anmeğ: Masum. (Ermenice)
Anna: İyilik etmek. (Ermenice)
Antaram: Eşsiz, tek. (Ermenice)
Antreas: Yağmur. (Rumca)
Anuş: Ölümsüz. (Ermenice)
Anuşavan: Ölümsüz ruh (Ermenice)
Aram: Dinlenme, rahat, huzur, ferahlık. (Farsça)

  Alıntı ile Cevapla