Aslıhan Altay Karataş - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAK-İŞ Konfederasyonu 50. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katıldı. Erdoğan, konuşmasında özetle şunları söyledi:

KÖKÜ DIŞARIDA İDEOLOJİK YAKLAŞIMLAR: Türkiye’nin bugünlere gelmesine katkı sunanların en başında işçilerimiz, çalışanlarımız, emekçilerimiz geliyor. Şimdiye kadar olduğu gibi, Türkiye Yüzyılında da şeref hakkı, el emeğiyle, göz nuruyla, alın teriyle helal rızkını kazanan siz emekçilerimizin olacaktır. Örgütlü emek ve hak mücadelesi için sendikalar vazgeçilmezdir. Sendikalarımızın varlığı işçi, emekçi ile kaimdir. Sadece sendikaların değil, son tahlilde işverenin varlığı da, o işi yapacak insan unsuruyla kaimdir. Biz bunları birbirine hasım gören, birbirinin adeta kanlı-bıçaklısı gören kökü dışarıda ideolojik yaklaşımları reddediyoruz.

ÇALIŞMA BARIŞI, ADALETLE TEMİN EDİLİR: İşçiyle işvereni düşmanlaştıran anlayışın, emek mücadelesine katkıdan ziyade zarar verdiğini görüyoruz. Alın teri ve emek, hiçbir ideolojiye, hiçbir hizbe, hiçbir klik ve gruba ipotek edilemeyecek kadar kutsaldır. Çalışma barışı taraflar arasında denge kurmakla, adaletli davranmakla, işverenin, işçinin, üretimden ve hizmetlerden yararlanan tüketicinin müşterek haklarını korumakla temin edilebilir. Nasıl hakkı, adaleti, özgürlüğü, alın terini savunmak bir erdemse; haksızlığa, zorbalığa, emek istismarına karşı çıkmak da aynı ölçüde erdemdir. Bunun muhatabı kimi zaman hak-hukuk tanımayan patronlar kimi zaman gözünü para hırsı bürümüş sermaye sahipleri, ezilenlerin kaynaklarını sömüren emperyalistler olabilir. İşte bunlara karşı durmak da en az emek, ücret mücadelesi kadar mühimdir, insan olarak bizim asli vazifemizdir.



SALDIRILARI BİRLİKTE PÜSKÜRTTÜK: Türkiye’nin sancılı ve sıkıntılı zamanlardan geçtiği, sabah erken uyananın demokrasi ve milli irade gaspına teşebbüs ettiği, sokaklarımızda kaos ve çatışmanın hüküm sürdüğü dönemlerde HAK-İŞ, sadece kendi mensuplarının değil, topyekün milletimizin, milli iradenin de hakkını savunarak Türk sendikacılık tarihinde bir ilki başarmıştır. Yarım asırlık örnek yolculuğunda HAK-İŞ, darbecilerle, vesayetçilerle, terör örgütleriyle, para babalarıyla değil; daima milletle, Türk işçisiyle omuz omuza yürüdü. 28 Şubat’tan 27 Nisan’a, 17-25 Aralık’tan 15 Temmuz ihanetine milli iradeye yönelik girişimleri birlikte aştık. Türkiye’ye ve Türk demokrasisine karşı kurulan tuzakların hepsini birlikte boşa çıkardık. Son yarım asırda, özellikle son 23 yılda maruz kaldığımız bütün bu saldırıları püskürttüysek, bunda Hak-İş ailesinin çok büyük payı var. Köklerinize, kurucu değerlerinize, milletin adamlarına sahip çıktınız ve emanete asla gölge düşürmediniz.

‘Hayat pahalılığını mutlaka çözeceğiz’

TEK HANELİ ENFLASYON HEDEFİ: Orta Vadeli Program’ın rehberliğinde gelecek 3 yıl içinde, inşallah çok daha önemli başarılara imza atacağız. Hepimizi sıkıntıya sokan hayat pahalılığı meselesini mutlaka çözeceğiz. Tek haneli enflasyon hedefimize ulaşmak için önümüzde kat etmemiz gereken bir yol olduğunun elbette bilincindeyiz. Ama bu yolu sabırla yürüyecek güç de, irade de, bizde hamdolsun mevcut. Allah’ın izniyle bu yolu yürüyecek ve hedefimize vasıl olacağız.

‘Hepimizi derinden yaraladı’

İŞÇİLİKTEN GELEN BİR CUMHURBAŞKANI: Geçen sene Beşiktaş-Gayrettepe’de 29 kardeşimizin, geçen hafta Kocaeli-Dilovası’nda 7 insanımızın hayatına mal olan faciaların tekerrür etmemesi için, devletin kurumlarıyla birlikte şüphesiz işverenlere ve sendikalarımıza da önemli görevler düşmektedir. Evine ekmek götürmek, çocuklarının iaşesini sağlamak, helalinden rızkını kazanmak için ter döken kardeşlerimizin, hepimizi derinden yaralayan bu tür facialarda can vermemesi için hep birlikte daha fazla gayret göstermeliyiz. İşçilikten gelen bir Cumhurbaşkanı olarak hükümetlerimiz döneminde daima sizlerle dayanışma içinde hareket ettik. Sendikalı olma hakkı bulunmayan bazı mesleklerin ve statülerin sendikalı olmasını mümkün hale getirdik. 1 Mayıs’ı resmi tatil yaparak, işçi bayramının kardeşçe ve dayanışma içinde kutlanmasına imkân tanıdık.


Kaynak ; Milliyet