|
|
| |
| | #1 |
| Çevrimiçi ![]() ![]() ![]() | ‘Bildirim usulen sorunludur’ HANDE ATILGAN / Ankara - Başsavcılık İBB iddianamesinde, “CHP’nin ülke genelinde ve yerelde gerçekleşen seçimlerin güvenilirliğine ve seçmenin iradesini etkilemeye, demokratik düzeni etkilemeye yönelik, sistematik ve süreklilik arz edecek şekilde müdahalede bulunduğu” tespitinden hareketle parti hakkında Anayasa’nın 68 ve 69. maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu’nun 101. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na “ihbar” niteliğinde bildirimde bulundu. İhbar bildirimi için “iddianamenin doğal sonucu” diyenler olduğu gibi “siyasi saikle yapıldı” görüşünü savunanlar da bulunuyor.‘Kriteri karşılamıyor’ Milliyet’e değerlendirmelerde bulunan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Volkan Aslan, şunları söyledi: “İddianamede itham edilen fiiller, Anayasa’nın 68 ve 69. maddesinde belirtilen, bir partinin kapatılması için odak haline gelmesi kriterlerini karşılamıyor. Dolayısıyla bu iddianameye dayanılarak bu şekilde bir kapatma davası açılacağını zannetmiyorum. Olsa da çok sıkıntılı olur. Kapatma davasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kendisi açar. Herhangi bir savcılığın, bu şekilde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunması pek rastlandık bir şey değil. Dolayısıyla usulün sorunlu olduğunu kaydetmek gerekiyor.” ![]() ‘Yargıtay’a yazı yazmak mahkemenin işi’ Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Yerel başsavcılığın yasa uyarınca bilgi iletmek konusunda başka görevi yok. Yasaya dikkat edilirse buradaki görev mahkemelere aittir. Savcılık, elindeki evrakı, mahkemeden önce davranıp ya da mahkeme yerine geçip Yargıtay’a gönderemez. Savcılık iddianame metnine bile konunun Yargıtay’a iletileceğini yazıp, bunu davul zurna ile duyurup, mahkeme ve Yargıtay’ı da ayrıca yönlendirme cüretini de göstermiştir. Aykırılıklar saymakla bitmiyor.” Kaynak ; Milliyet |
|
![]() |
| |