ForumAilem
  SohbetYaz
>
+

Kayıt Ol Sevgili Ziyaretçi!
Kayıt olmak için bir dakikanızı ayırın, Daha ne bekliyorsunuz?
Kurallar & İletişim
Kayıt Ol

Etiketlenen üyelerin listesi

 
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 13-08-25, 09:40   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere kapalı
'Sahte diploma' olayının arkasında yabancı istihbaratlar mı var? 'Ulusal güvenliğe karşı planlı bir operasyon'


Kamuoyunda sahte diploma soruşturması olarak bilinen ve bir suç örgütü faaliyetlerini kapsayan olay, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2024 yılında yürüttüğü kapsamlı bir çalışmayla ortaya kondu. Olayla ilgili iki ayrı iddianame düzenlendi ve şüphelilerin kimlikleri, aralarındaki para akışı ve bağlantılar net bir şekilde belirlendi. Şüpheliler, iki farklı elektronik imza sertifikası sağlayan firmayı kullanarak sahte e-imzalar üretti ve 14 üniversitenin öğrenci işleri personeli ve akademisyenleri ile Göç İdaresi Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Milli Eğitim Bakanlığı ve emniyet birimlerine ait yetkililerin adına düzenlendi.

İlginizi ÇekebilirCUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: DOSYADA KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Her kim milletin hakkına giriyor, malına-mülküne el uzatıyorsa, yakasına yapışmaya devam edeceğiz. Bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Suçu, bir sene önce tespit eden, şikayet eden, yargıya intikal ettirip şüphelilerin yakalanmasını sağlayan devletimizin ilgili kurumlarıdır. 220 şüpheliye yönelik adli işlem başlatılmış ve 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. 37 kişi tutuklanmış ve 150 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir" ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise, "Yapılan çalışmalar sonucu 57 adet sahte diploma, 108 adet sahte sürücü belgesi ve 4 adet sahte lise mezuniyeti tespit edilmiştir. Hiçbir suç ve suçlunun cezasız kalmaması için operasyonlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz" dedi.

"ULUSAL GÜVENLİĞE KARŞI OPERASYON"

Türkiye'nin gündemine oturan sahte diploma ve elektronik imza soruşturmasına ilişkin önemli bilgiler veren Prof. Dr. Ali Murat Kırık, Milliyet'e yaptığı açıklamada "Türkiye'deki sahte e-imza ve diploma dolandırıcılığı, sıradan bir haksız kazanç yöntemi gibi gösterilmeye çalışılsa da, elde edilen bilgiler ve soruşturma detayları bunun çok daha karmaşık ve tehlikeli bir yapı olduğunu ortaya koyuyor. Karşımızda, hücre tipi örgütlenmiş, kod isimler kullanan, faaliyetlerini gizlilik içinde yürüten ve yakalanma ihtimalini bile bile hareket eden profesyonel bir ağ var. Bu durum, klasik bir dolandırıcılık vakasından ziyade, ulusal güvenliğe karşı planlı bir operasyon ihtimalini gündeme taşıyor" ifadelerini kullandı.

Gazze'de açlık felaketi yaşanırken ABD Büyükelçisi'nden skandal sözler: Onlara zayıflama iğnesi verin!"YÖNTEM ULUSLARARASI İSTİHBARAT SERVİSLERİNİN STRATEJİSİNE BENZİYOR"

Sahte e-imza kullanımının devletin kritik kurumlarına sızma fırsatı yaratabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, şöyle konuştu:



"Sahte diploma ve sahte e-imza kullanımı, yalnızca kişisel menfaat sağlamakla kalmaz; devletin kritik kurumlarına sızma fırsatı yaratır. Bir kişinin sahte belgelerle yargı, emniyet, istihbarat, savunma sanayi, enerji, sağlık veya bilişim sektörlerinde görev alması, o kurumun en hassas bilgilerine erişim anlamına gelir. Bu da doğrudan devletin güvenlik mekanizmalarının içeriden zayıflatılması riskini doğurur. Bu yöntem, uluslararası istihbarat servislerinin sıklıkla başvurduğu "yerleştirme ve nüfuz etme" stratejileriyle büyük benzerlik gösteriyor."

"YAKALANMA İHTİMALİNE RAĞMEN MEYDAN OKUMA VAR"

Sahte diploma soruşturmasının ardından 'Yabancı istihbarat' şüphesinin olduğunu vurgulayan Kırık, şöyle dedi:
Yabancı istihbarat izi şüphesini güçlendiren bir diğer unsur ise hedeflerin rastgele seçilmemiş olmasıdır. Sızma faaliyetleri, stratejik öneme sahip pozisyonlara odaklanmış gibi görünüyor. Geçmişte Türkiye'ye karşı faaliyet yürüten bazı ülkelerin, benzer yöntemlerle kendi etkisi altındaki kişileri devlet kademelerine yerleştirdiği biliniyor. Bu tür operasyonlar sayesinde hem kritik istihbarat bilgileri elde edilmiş hem de kriz anlarında devletin refleksleri yavaşlatılmıştır. Ayrıca, bu yapının aleni şekilde sahte diploma ilanı vermesi, sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde açık açık sahte belge satışı yapması dikkat çekici. Normal şartlarda, bu tür suçların mümkün olduğunca gizlenmesi beklenir. Ancak burada, "yakalanma ihtimali"ne rağmen devam eden bir meydan okuma var. Bu cesaret, sıradan suç şebekelerinde pek görülmez; genellikle arkasında finansman, siyasi koruma ve dış destek bulunan yapılarda rastlanır.

"BU AĞ TÜRKİYE'NİN STRATEJİK ÇIKARLARINA ZARAR VEREBİLİR"

Soruşturmanın derinlemesine bir biçimde izlenmesinin gerekliliğinin altını çizen Kırık, şöyle devam etti:

Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayi, enerji bağımsızlığı, teknolojik yatırımlar ve bölgesel güç konumunu pekiştiren politikalar izlemesi, bazı dış aktörlerin rahatsızlığını artırmıştır. Böyle bir ortamda, sahte diploma ve e-imza üzerinden yapılan sızma girişimleri, ülkenin bürokrasisini içeriden sabote etmeyi, kritik karar mekanizmalarını etkilemeyi ve güvenlik açıkları yaratmayı hedefleyen bir hibrit operasyonun parçası olabilir. Bu nedenle, soruşturmanın yalnızca mali dolandırıcılık boyutunda değil, ulusal güvenlik ve istihbarat boyutunda da derinlemesine yürütülmesi hayati önem taşıyor. Çünkü bu tür ağlar, tespit edilmediği takdirde uzun yıllar boyunca sessizce çalışabilir, kriz anlarında ise devreye girerek Türkiye'nin stratejik çıkarlarına zarar verebilir.



Arda Güler Fenerbahçe'nin galibiyetine kayıtsız kalmadı!
Kaynak ; Milliyet
  Alıntı ile Cevapla
 



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık