Gelen haberlere göre sadece paylaşılan sohbet linklerinin bazı bölümleri Google'da aratıldığında bile yaklaşık 4.500 farklı sohbet kaydına ulaşmak mümkün oldu. Bu konuşmalarda kullanıcı isimleri, şehirleri, yaşadıkları sorunlar ve oldukça mahrem bilgiler yer alıyordu. Anksiyete, bağımlılık, istismar gibi konuların tartışıldığı bu kayıtlar, sahiplerinin niyetinin çok dışında bir şekilde kamusal alana sızmış oldu.

OpenAI, bu özelliği "yararlı sohbetlerin yayılmasını sağlamak" amacıyla bir deneme olduğunu ve hızla devre dışı bıraktıklarını belirtti. Ancak kullanıcıların bu özelliği ne şekilde kullanacaklarını yeterince anlayamaması, ciddi bir güvenlik zafiyetine yol açtı. Şirket şu anda Google'dan bu paylaşımların kaldırılması (de-indexing) için çalışıyor.

Bu olay, OpenAI'nin kullanıcı gizliliğiyle ilgili daha önceki uyarılarını da yeniden gündeme getirdi. ABD'deki bir mahkeme kararı gereği, OpenAI tüm ChatGPT konuşma kayıtlarını süresiz olarak saklamak zorunda. Normal şartlarda bu veriler periyodik olarak siliniyordu, ancak şu anda The New York Times dahil olmak üzere bazı yayıncıların açtığı dava nedeniyle bu kayıtlar, mahkemece atanan yasal ekipler tarafından incelenebiliyor.

Son olarak Open AI CEO'su Sam Altman, bu alanda henüz yasal çerçevenin oluşmadığını ve yapay zekâyla yapılan özel konuşmaların mahkeme kararıyla paylaşılabileceğini söylemişti. "İnsanlar hayatlarındaki en kişisel meseleleri ChatGPT'ye anlatıyor. Ancak bugün bir terapist ya da avukatla yaptığınız görüşmelerin aksine, bu konuşmalar yasal koruma altında değil," diyen Altman, bunun büyük bir gizlilik açığı yarattığını vurguladı.

Yaşanan son olaylar, kullanıcıların yapay zeka araçlarıyla neyi nasıl paylaştığı konusunda daha dikkatli olması gerektiğini bir kez daha gösteriyor. Özellikle hassas bilgilerin yer aldığı sohbetlerde, bu verilerin kimlerin eline geçebileceği artık çok daha büyük bir soru işareti.



Kaynak ; Milliyet