Çernobil’deki 1986 nükleer felaketinden bu yana reaktör 4’ü kapsayan ve "Yeni Güvenli Muhafaza" (NSC) olarak bilinen 2 milyar dolarlık kubbe, hasar gördü ve radyoaktif materyali artık güvenli bir şekilde muhafaza edememe riski ortaya çıktı.

İngiliz Daily Mail'in haberine göre Birleşmiş Milletler’in nükleer denetim kurumu Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), kubbenin Şubat ayında gerçekleşen Rus drone saldırısı sonucunda ciddi biçimde zarar gördüğünü açıkladı.




NÜKLEER FELAKETİN KALINTILARI ARTIK GÜVENDE DEĞİL

Yapılan güvenlik incelemeleri, kubbenin ana güvenlik işlevlerini, özellikle de radyoaktif maddeleri çevreleme kapasitesini kaybettiğini ortaya koydu.

IAEA Genel Direktörü Rafael Mariano Grossi, kubbede sınırlı geçici onarımlar yapılmış olsa da, uzun vadeli nükleer güvenliğin sağlanabilmesi için kapsamlı ve zamanında restorasyonun kritik önemde olduğunu vurguladı.



'SAATLİ BOMBA'

Habere göre, ana yapının ve izleme sistemlerinin sağlam kalması bir nebze rahatlama sağlasa da, kubbenin altında hala büyük miktarda radyoaktif materyal bulunuyor ve bölgeyi potansiyel bir "saatli bomba" haline getiriyor.

Morg çalışanı insan parçalarını binlerce dolara tek tek satmış! Akılalmaz olayın her detayı dehşet vericiKurum, nem kontrolü, korozyon takibi ve yüksek teknolojili otomatik sistemlerin acilen devreye alınması gerektiğini belirtti. 2026 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) desteğiyle NSC’nin muhafaza işlevini yeniden tesis etmek için geçici onarımlar planlanıyor.



BÖLGE İNSANDAN ARINDIRILMIŞ

Öte yandan, nükleer felaket sonrası insanlardan boşaltılan Çernobil Tahliye Bölgesi, insan sağlığı için riskli seviyede radyasyon içerse de doğaya ve vahşi yaşama ev sahipliği yapıyor.

Habere göre bölgedeki radyasyon, yaşam koşullarına adapte olan hayvanların genetik yapısını da değiştirdi. 2024’te yapılan bir araştırma, bölgede yaşayan köpeklerin radyasyona, ağır metallere ve diğer kirleticilere karşı bağışıklık geliştirdiğini ve yeni gen mutasyonları kazandığını ortaya koydu.

Columbia Üniversitesi’nden bilim insanı Norman J. Kleiman ve ekibi, 116 yarı-sahipsiz sokak köpeğinden aldıkları kan örneklerini incelediklerinde, köpeklerin çevredeki diğer popülasyonlardan genetik olarak farklı iki grup oluşturduğunu tespit etti.

Kazakistan'da LGBT propagandasına yasak!
Kaynak ; Milliyet