ForumAilem.Com - Paylasimin Yeni Adresi
  SohbetYaz



Etiketlenen üyelerin listesi

Yeni Konu Aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 17 - 06 - 2015, 11:06   #1 (permalink)
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere kapalı
Rapunzel


Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş.

Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki güzel çiçekleri ve sebzeleri seyrederken kadının gözleri sıra sıra ekilmiş özel bir tür marula takılmış. O anda sanki büyülenmiş ve o marullardan başka şey düşünemez olmuş.

“Ya bu marullardan yerim ya da ölürüm†demiş kendi kendine. Yemeden içmeden kesilmiş zayıfladıkça zayıflamış.

Sonunda kocası kadının bu durumundan öylesine endişelenmiş öylesine endişelenmiş ki tüm cesaretini toplayıp yandaki evin bahçe duvarına tırmanmış bahçeye girmiş ve bir avuç marul yaprağı toplamış. Ancak o bahçeye girmek büyük cesaret istiyormuş çünkü orası güçlü bir cadıya aitmiş.

Kadın kocasının getirdiği marulları afiyetle yemiş ama bir avuç yaprak ona yetmemiş. Kocası ertesi günün akşamı çaresiz tekrar bahçeye girmiş. Fakat bu sefer cadı pusuya yatmış onu bekliyormuş.

“Bahçeme girip benim marullarımı çalmaya nasıl cesaret edersin sen!†diye ciyaklamış cadı. “Bunun hesabını vereceksin!â€

Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları nasıl canının çektiğini onlar yüzünden nasıl yemeden içmeden kesildiğini bir bir anlatmış.

“O zaman†demiş cadı sesini biraz daha alçaltarak “alabilirsin canı ne kadar çekiyorsa alabilirsin. Ama bir şartım var bebeğiniz doğar doğmaz onu banavereceksiniz.†Kadının kocası cadının korkusundan bu şartı hemen kabul etmiş.

Birkaç haftasonra bebek doğmuş. Daha hemen o gün cadı gelip yeni doğan bebeği almış. Bebeğe Rapunzel adını vermiş. Çünkü annesinin ne yapıp edip yemek istediği bahçedeki marul türünün adı da Rapunzel’miş.

Cadı küçük kıza çok iyi bakmış. Rapunzel oniki yaşına gelince dünyalar güzeli bir çocuk olmuş. Cadı bir ormanın göbeğinde yüksek bir kuleye yerleştirmiş onu. Bu kulenin hiç merdiveni yokmuş sadece en tepesinde küçük bir penceresi varmış.

Cadı onu ziyarete geldiğinde aşağıdan “Rapunzel Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !†diye seslenirmiş. Rapunzel uzun örgülü saçlarını percereden uzatır cadı da onun saçlarına tutuna tutuna yukarı tırmanırmış.

Bu yıllarca böyle sürüp gitmiş. Bir gün bir kralın oğlu avlanmak için ormana girmiş. Daha çok uzaktayken güzel sesli birinin söylediği şarkıyı duymuş. Ormandaatını oradan oraya sürmüş ve kuleye varmış sonunda. Fakat sağa bakmış sola bakmış ne merdiven görmüş ne de yukarıya çıkılacak başka bir şey.

Bu güzel sesin büyüsüne kapılan Prens cadının kuleye nasıl çıktığını görüp öğrenene kadar hergün oraya uğrar olmuş. Ertesi gün hava kararırken alçak bir sesle “Rapunzel Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !†diye seslenirmiş. Sonrada kızın saçlarına tutunup bir çırpıda yukarı tırmanmış.

Rapunzelönce biraz korkmuş çünkü o güne kadar cadıdan başkası gelmemiş ziyaretine. Fakat prens onu şarkı söylerken dinlediğini sesine aşık olduğunu anlatınca korkusu yatışmış. Prens Rapunzel’e evlenme teklif etmiş Rapunzel’de kabul etmiş yüzü hafifce kızararak.


Ama Rapunzel’in bu yüksek kuleden kaçmasına imkan yokmuş. Akıllı kızın parlak bir fikri varmış. Prens her gelişinde yanında bir ipek çilesi getirirse Rapunzel’de bunları birbirine ekleyerek bir merdiven yapabilirmiş.

Her şey yolunda gitmiş ve cadı olanları hiç farketmemiş. Fakat bir gün Rapunzel boş bulunup da. “Anne Prens neden senden daha hızlı tırmanıyor saçlarıma?†diye sorunca herşey ortaya çıkmış.

“Seni rezil kız! Beni nasıl da aldattın! Ben seni dünyanın kötülüklerinden korumaya çalışıyordum!†diye bağırmaya başlamış cadı öfkeyle. Rapunzel’i tuttuğu gibi saçlarını kesmiş ve sonrada onu çok uzaklara bir çöle göndermiş.

O gece cadı kalede kalıp Prensi beklemiş. Prens “Rapunzel Rapunzel! Uzat altın sarısı saçlarını !†diye seslenince. cadı Rapunzel’den kestiği saç örgüsünü uzatmış aşağıya. Prens başına neler geleceğini bilmeden yukarıya tırmanmış.


Prens kederinden kendini pencereden atmış. Fakat yere düşünce ölmemiş yalnız kulenin dibindeki dikenler gözlerine batmış. Yıllarca gözleri kör bir haldeyitirdiği Rapunzel’e gözyaşları dökerek ormanda dolaşıp durmuş ve sadece bitki kökü ve yabani yemiş yiyerek yaşamış.

Derken bir gün Rapunzel’in yaşadığı çöle varmış. Uzaklardan şarkı söyleyen tatlı bir ses gelmiş kulaklarına.

“Rapunzel! Rapunzel!†diye seslenmiş. Rapunzel prensini görünce sevinçten bir çığlık atmış ve Rapunzel’in iki damla mutluluk göz yaşı Prensin gözlerine akmış. Birden bir mucize olmuş Prensin gözleri açılmış ve Prens görmeye başlamış.

Birlikte mutlu bir şekilde Prensin ülkesine gitmişler. Orada halk onları sevinçle karşılamış. Mutlulukları ömür boyu hiç bozulmamış.

  Alıntı ile Cevapla

Cevapla



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık