![]() |
![]() |
|
![]() | #1 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Bremen Mızıkacıları Bir zamanlar yaşlı ve yorgun bir eşek varmış. Sahibinin onu artık daha fazla beslemek istemediği ortaya çıkmış. En iyisi buralardan gitmek diye düşünmüş eşek. Bremende şarkıcılık yaparım. Bazıları anırmamı pek bir beğenirdi zaten. Böylece bir sabah erkenden yola çıkmış. Bir süre yürüdükten sonra iki büklüm bir köpekle karşılaşmış. Artık sahibime avda yardımcı olamayacak kadar yaşlandım†demiş köpek eşeğe. Sahibimde artık beni beslemiyor. Eşek gülmüş.Benimle Bremene gelsene şarkıcı oluruz demiş. Yola koyulmuşlar.Çok geçmeden bir damın üzerinde üzgün oturan bir kedi görmüşler. Çok yaşlandım fareler bile dalga geçiyorlar demiş kedi. Sen de bizimle gel demiş eşek. Sesin hala güçlü çıkıyor şarkı söyleriz Bremende. Bağıra bağıra şarkılar söyleyerek yola devam etmişler. Bir çiftlik evinin yakınlarından geçerken kendi seslerinden yüksek bir sesle irkilmişler. Kuk-ku-ri-kuuuuuuuuu!…Sonum geldi! diyormuş iri bir horoz. Sonra eşek köpek ve kediye yana yakıla anlatmış: Bu akşam sahibimin konukları gelecek. Öyle hissediyorum ki beni pişirip yiyecekler. Eşek Endişelenme seninki gibi bir ses bize çok şey katar. Haydi gel şarkıcı olalım demiş. Akşam olduğunda hepsi çok yorulmuş. Bir şeyler yemek ve uyumak istiyorlarmış.İlerde penceresinden ışık süzülen bir kulübe görmüşler. Horoz uçup pencereden içeri bakmış. Dört soyguncu görüyorum nefis bir sofranın başındalar demiş. Bir planım var†demiş eşek. Birbirlerinin sırtına tırmanmışlar. En altta eşek sonra köpek onun üstünde kedi ve nihayet en tepede de horoz. Pencere yaklaşıp çıkarabilecekleri en yüksek sesle bağırmaya başlamışlar. İmdaaaaaat! Bu bir hayalet!†demiş soygunculardan birisi. †“Bence bir canavar!†demiş ötekisi. Bence cadılar bastı! demiş öteki. Annemi istiyorum demiş sonuncusu. Bir kaç dakika sonra dört şarkıcımız soygunculardan kalan sofradaymışlar. Geceleyin onlar uyurken soyguncular geri gelmişler. Ama hayvanlar hazırlıklıymış. Soyguncular içeri girer girmez eşek “Şimdi†demiş ve saldırıya geçmişler. Soyguncular bir daha hiç dönmemecesine kaçmışlar oradan. Şarkıcılarımız da bu sevimli küçük kulübeye yerleşmişler. Bremene gitmeyi de bir süre ertelemişler ama her gün şarkı söylemeyi unutmuyorlarmış.Eğer bir gün onları dinleme şansınız olursa Bremen sakinlerinin ne büyük bir tehlike atlattıklarını anlamanız güç olmaz. |
![]() |
![]() | #2 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Bremen Mızıkacıları Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir değirmencinin yaşlı bir eşeği varmış. Bu eşek çok uzun yıllar değirmencinin değirmenine buğday çuvalları taşımış. Ama çok yaşlanınca artık halsiz düşmüş. Ve çuvalları taşıyamaz hale gelmiş. Değirmenci bu işe yaramayan yaşlı eşekten kurtulmaya karar vermiş. Sahibinin bu düşüncesini anlayan eşek değirmenden kaçmak istemiş. -Benim sesim çok güzel. Bremen'e giderim orrada şarkı söylerim demiş. Ertesi gün gizlice değirmenden kaçmış. Yolda bir köpeğe rastlamış. Köpek yorgun ve halsizmiş. Eşek sormuş; -Hayrola köpek kardeş! Niçin böyle yorguunnssuun? Köpek derin derin iç çekerek -Hiç sorma! Ben çok yaşlandım. Sahibim bbeennii öldürmek istedi. Ben de evden kaçtım demiş. Eşek kendine arkadaş bulmanın sevinciyle; -Sen üzülme! Benimle Bremen'e gel. Oradaa şşaarkı söyler hayatımızı kazanırız demiş. Köpek bu teklife çok sevinmiş. Birlikte yola koyulmuşlar. Yolda bir kediye rastlamışlar. Eşek sormuş; -Burda ne yapıyorsun kedi kardeş? Çok üzzggüünn bir haln var! Kedi üzüntüyle; -Çok yaşlandım. Sahibim beni öldürmek isstteeddi. Ben de canımı zor kurtardım demiş. Eşek sevinçle; -Bizimle Bremen'e gel. Orda şarkı söylerr hhaayatımızı kazanırız demiş. Kedi bu teklife çok memnun olmuş. Az sonra yolda bir horoza rastlamışlar. Horozun da çok üzgün bir hali varmış. Eşek horoza sormuş; -Hayrola horoz kardeş! Niçin bu kadar üzzggüünnsün? Horoz üzüntüyle; -Çok yaşlandım sahibim bu sabah aşçıya bbeenni kesmesini söyledi. Akşam beni konuklarına ikram edecek demiş. Horoz da onlara katılmış. Geceyi ormanda geçirmek istemişler. Ama ormanda kalacak bir yer bulamamışlar. Horoz bir ağacın tepesine çıkmış konaklayacak bir yer aramış. İleride bir ışık gördüğünü söylemiş. Hepsi ışık gelen eve gitmişler. Bir de ne görsünler. Hırsızlar bir masanın çevresinde oturmuş hem yemek yiyor hem de altınlarını sayıyorlarmış. Bizimkilerin ağzı sulanmış. Hırsızları evden kaçırmak için bir plan yapmışlar. Köpek eşeğin üzerine çıkmış. Kedi köpeğin sırtına binmiş. Horoz da kedinin üstüne konmuş. Başlamışlar bağırmaya. Eşek anırmış köpek havlamış kedi miyavlamış horoz ötmüş. Hırsızlar neye uğradıklarını şaşırmışlar. Basıldık zannetmişler. Arkalarına bakmadan hızla evden kaçmışlar. Bizimkiler sofraya kurulmuş karınlarını bir güzel doyurmuşlar. Sonra da hepsi derin bir uykuya dalmış. Hırsızlardan biri eve geri dönüp neler olduğunu anlamak ve altınları almak istemiş. Usulca eve girmiş. Ocağın yanında yatan kedinin gözlerini karanlıkta pırlanta sanmış. Hırsız pırlantayı almak için ellerini kedinin gözlerine uzatmış. Kedi hırlayarak adamın yüzünü tırmalamış. Hırsız korkuyla kaçarken köpeğin üzerine basmış. Köpek adamı bacağından ısırmış. Adam kendini kapının dışında bulmuş. Horoz da tünediği yerden yüksek sesle ötmeye başlamış. Hırsız neye uğradığına şaşırarak oradan kaçmış. Arkadaşları merakla "neler oldu?" diye sorunca "Hiç sormayın "demiş. "Evi cinler periler basmış. Cinlerden biri yüzümü tırmaladı. Biri bacağımı ısırdı. Biri beni korkunç bir tekmeyle evden dışarı fırlattı. Biri de damdan bağırarak beni yakalamalarını söyledi. Hırsızlar bu anlatılanları duyunca korkmuşlar. Hızla oradan uzaklaşmışlar. Bizimkiler de Bremen'e gitmekten vazgeçip eve yerleşmişler. Dördü bir arada bu güzel evde ölünceye kadar rastladıkları tüm yaşlanıp kötülüğe uğrayan hayvanlara yardım ederek mutlu olarak yaşamışlar. |
![]() |
![]() |
Etiketler |
bremen, mizikacilari |
| |