Bozulmuş bir ruj genellikle orijinal kokusunu kaybeder, ekşi veya kimyasal bir koku yaymaya başlar. Renginde solma, koyulaşma ya da homojen olmayan bir yapı görülmesi de rujun artık güvenli olmadığının işaretidir. Ayrıca yapısında sertleşme, pütürleşme ya da yapışkanlık hissi oluşabilir.

Bozulmuş rujlar, içerdikleri bakteri ve mantarlar nedeniyle dudaklarda kızarıklık, kaşıntı, kuruluk ve çatlaklara yol açabilir. Daha ileri vakalarda ağız çevresinde enfeksiyonlar veya yara oluşumları görülebilir. Özellikle hassas cilde sahip olan kişiler, bu tür ürünlerden daha fazla etkilenmektedir.



Rujlarda zamanla birikme gösterebilecek bazı ağır metaller, ürünün bozulması durumunda cilde daha kolay geçebilir hale gelir. Uzun vadede bu maddeler, vücutta birikerek böbrek ve sinir sistemi gibi hayati organlarda toksik etkilere neden olabilir.

Uzmanlar, rujların ambalajı açıldıktan sonra en fazla 12-18 ay içinde tüketilmesini öneriyor. Rujların serin ve kuru bir ortamda, doğrudan güneş ışığından uzak şekilde muhafaza edilmesi gerekiyor. Ayrıca, kişisel hijyen açısından rujların paylaşılmaması ve düzenli olarak kontrol edilmesi büyük önem taşıyor. Bozulmuş bir rujun sadece estetik görünüm değil, sağlık açısından da tehdit oluşturabileceği unutulmamalı.



Kaynak ; Milliyet