![]() |
![]() |
![]() | #1 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Düş Sokağı yeter kalbim sus artık! anlamıyor musun yok artık! yine tek kişilik hayallerine dönmelisin rüyalarında eskiden çok istediğin yalnızlık rüyalarını görmelisin sus kalbim! artık dinleyemeyeceğim seni! seni dinledikçe sustum bana seni dinledikçe küstüm bana seni dinledikçe taptım ONA! seni dinledikçe YANILDIM kalbim! artık sus kalbim... sus kendimle kalmalıyım bir süre... ve sessizliğin sesini dinlemeliyim belki sonsuza dek 'tek başıma' |
![]() |
![]() | #2 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı Köhne gemiler geçiyor içimden hangi sokağa dalsam hangi kapıyı açsam ardında sen hep sesine bir kulaç kala boğuluyorum bilmem sen mi erken demir alıyorsun ben mi geç kalıyorum ellerimi bıraktığın yerden çığlar yuvarlanıyor ta şurama her gece fırlatıp denizlere yitirilmiş tebessümleri bir cigarayla parmak uçlarımı öldürüyorum çürümüş rüyalardan arta kalan mirasınla yolcusuz yollara döndüm alnımdaki girdaplar şimdi kan tarlası fırtınalar kopuyor demişsin yüreğinin en rüzgarsız yerlerinde oysa ben bin mevsim sana fırtına landım sen bilmedin GİTTİĞİNE İNANSAM DÖNMENİ BEKLERDİM... |
![]() |
![]() | #3 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlıgın Ortasında nasil barışılabilir? Anlamak isterim, hangi yasa Bir beşikle bir darağacını Aynı ağaçtan, ne adına varedebilir? Sorular sormak icin geldim şu dünyaya Yasım acıların yasıdır Boynumu üzgün bir çicek gibi kırıp da Yollara düştügümde, başımda deniz köpüklerinden Ya da sabah yellerinden bir taçla Yürüdüğüme inanırdım - yanılırdım Geceyi günle, acıyı sevinçle kardığım Bu söylencenin bir yerinde durakladım Ve anlatamadım, konuşamadım bir daha. Acını ödünç ver bana, gözyaşlarını Damarlarında uyuyan sevinci ödünç ver Yitirdim çünkü onları da.. Ilenmiyorum, el çırpmıyorum artık Ne aklımda yaşadiılarım üstüne düşünceler Ne de geleceğime dair bir tasa. Gelirken çan çalmıyor yalnızlık Bir adam, bir sokak, bir ev Yüzle, gülüşler, susuşlar boyunca Soruların vardı senin, ne çok soruların Gözlerin dunyayı eleyip dururdu boyuna Bir fısıltı gibi başladı sevgim Çığlık oldu, kağıtlarda çiçek açtı sonra Sonrası...Mutlu bile olduk bazı Artık sen yadsısan da ne kadar Ya da ben bilmiyorum mutluluk nedir Anlatsın yollar, yollar, yollar... Şimdi gece, soluğumu verdim içime Az önce kağıtlara gül kuruları serptim Dolaplardan kekik, nane kokuları çıkardım Öylece serptim, seni yazacağım diye Sen ki, deniz görmemiş bir deniz kızısın Aklımın almadığı bir yerde, öylesin Şimdi gece, iki kişilik bu yalnızlık Bize artık yeter de artar bile... Dünyanın ölümünü gördüm, suyun toprağın En yakın dostlarımın birer birer Vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların Ölümünü gördüm, ama kimse İnandıramaz beni öldüğüne sevgilerin! Yaşam ki bir kum saatidir usulca akan Dolan sevgilerimizdir biz boşaldıkca Yaşımız biraz da sevgilerimizin akranıdır Vereceğimiz tek şey budur dünyaya. Şu dağılgan yüreğimi, şu köpüklere imrenen Yüreğimi bir gün yollara atarsam Bir gün bir nehir yataklarına dolarsam, korkarım Bütün sözcüklere adını ekleyeceğim Güldeniz, Gülekmek, Gülyağmur, Gülşarap Gülaşk, Gülşiir, Gülahmet, Gülerhan Ey gül yaşamım, yitip giden düşlerim! Gecelerdi, solgun - sessiz tüterdi yüzün Yatağımda bir kımıltıydın, dilimde türkü Uykusunda konuşurken sesini öptüğüm Varmak için beyninin kıvrak dağ yollarına Kokundu, bedenimi saran o ince buğu Esintisinde usul usul yürüdüğüm Ki değişmem yaseminlerle, portakal ağaçlarıyla.. Sanki bir kız yürürdü yollarda Evimin sokağına girer, paspasa ayaklarını silerdi Kapımı açardı gümüş bir anahtarla Sanki hep gelirdi, sevişirdik bazı, konuşurduk Tozlu kitapların yığıldığı odalarda Kalırdı duvarlarda gülüşünden bir tini Yatağımda bedeninden bir oyuk. Benimse ellerim titrerdi, alnının aklığından Saçlarına saçlarına doğru titrerdi Şimdi kağıtların üstünde gidip gelen ellerim Titremiyor artık , yolunu biliyor şimdi Geceyarılarını çoktan geçti Bu şiir bitmeyince varolmayacak ellerim Ellerim uykusuz, ellerim geberesiye yalnız Süzülüp alçalıyor karanlığa doğru. Bütün yaşamım seninle geçiyor belleğimden Seninle var ve seninle sürüp gidecek artık Bir akdeniz kentinde limon koklayan Ve hep ufkun ardına bakan çocuk Acıyı buldu sonunda, kanayan bir gülden Çaldı yüzünü bir yaşamlık Geçer şimdi dumanlı bir kentin sokaklarından Şaire çıkar adı - az buçuk kaçık. Yeryüzünden silinmiş ırkların sonuncusuyum ben Oturup da şimdi aşk şiiri yazmam bundan Gülsün köpek sürüsü, lime lime edip Bu dizeleri, satsınlar haraç-mezat Doğru, benden sonra da tufan kopmayacak Ama haykıracağim laflarını tuzla kesip Yitip giden bu aşkı, nefesim tukenene dek. Beynime bir sarkaç gibi vuruyor sorular Neresinde yanıldik biz bu yaşamın? Hangi el bozdu büyüyü, hangi yazı Acılara hüküm verdi, soldan sağa taşarak? Kalbimde yillardır kabuk bağladı yaralar Ödüm kopuyor, bir gun hepsi birden kanamaya başlayacak diye Yenilmeyeceğim, boyun eğmeyeceğim hiçbir şeye Hep direnen bir yanım kalacak Adımın soluk izi, acının seyir defterinde. şimdi gece, bindokuzyuzseksenikiyle Üçyüzaltmışbeşi çarp - oradayım işte Yorgun değilim, umarsızım yalnızca Geçmişle geleceğin öpüştüğü yerde bir nokta Gibiyim ve çoktan dürüldü defterim Uçurumlar üstünde uçuşur dizelerim Onlara köprü olacak bir beden yoksa da.. Bu benim yalnızlığım, dalsızlığım benim Kana kana içtiğim çesmelerden susa***** ayrılmak Titreyen bir ışık karanlıklarda Onu kim görebilir, kim tanıyabilir? Sonuda hep bir soruyla karşı karşıya kalmak Boynumun borcu bu, ödenmedi yıllardır. Her aşktan böyle bir şiir kaldı bende Yaşamımın bir dilimini özetleyen Unutuşun çiçekleri bunun için hic açmıyor Donuyor bir gülüş tek bir dizede Yaşanmış yüzlerce anı, buruk bir özlem Çivileniyor beynimin bir yerlerine Geride -hayır- acılar filan da kalmıyor Bir boşluk yalnızca, uçurumlara özenen. Nefret ediyorum ve seviyorum seni Girdiğin bütün kapıları açık bırak Birazdan git diyebilirim çünkü.. Çağım yalnız bırakmıyor beni, ellerini Tutuşumda, usulca öpüşümde dudağını Çağım aramızda çekilen kanlı bir bayrak Uzayan, akan bir irin yolu gibi. Sözcükleri güden çobanları var kalbimin Beynimin yaşamı saran kıskaçları Bitsin dediğim yerde bunun icin başlıyorum Yitirdiğim her şeye dönüp de bakmam bundan Sensin yalnızlığa uzanan yolların düğüm yeri Ama şu anda içimde öyle çoğulsun ki Böyle irkilmezdim dünyayı kucaklasam. Çapraz yalnızlıklar astım göğsüme Yollarda bir savaşçı gibi yürüdüğüm doğrudur Gözlerle, dillerle kuşatilmis bir ülke kalbimdir ona tek sınır Susmayı bunun icin severim bir cığlık gibi Donup kalır sesim kendi göğünde Onu ne anlayan, ne de duyan bulunur. Yaşamım sonsuz bir hac yolculuğuna dönüşüyor burada Kendi içimde ya da uzak yollarda Bulduğum ve yitirdiğim bütün varlıklar Bir mozayiğe biçim veriyorlar sessizce.. Bende dünyanın acısıyla sevinci öpüşüyor Irmakların birleştiği o nokta benim İtilip tekmelendiğim bütün kapılarda Bana atılan her taş şimdi çiçek açıyor. Bir gün anlarsın beni neden suskunum Dünya içimde konuşurken böyle Bedenimi aşıyor yorgunluğum Karşında oturduğum masalardan dökülüp saçılıyor Bu öyle bir cığlık ki, susuşlar kalıyor geride Ondan öte her söz bir saçmalığı büyütüyor. Adını çoktan unuttun yüzün aklımda Ve bu şiiri neden sana adadığımı bilmiyorum Ama her güzellik nasılsa kendi adını bulur Bunun için ben Gül dedim sana.. Yine de bir çiçeğe bunca yağmur yağarsa Kökleri toprağı saramaz olur Üstüne titrediğim her şeyi yitirmeyi öğrendim çoktan Söylenecek bir tek sözüm kalmazsa Çizerim yüzünü kuşların kanatlarına Her çırpınışta gökyüzüne dağılır Yüzün, hücrelerine varana dek uçuşur. Kağıtların aklığına aşkın tortusu çöküyor Parklar, sokaklar, söylenmiş ya da söylenmemiş sözler Yazdıkça biraz daha unutuyorum seni Ve her yerde düş tacirleri, şiirseviciler Bir şeyleri yorumlayıp duruyorlar aptalca Büyüteçlerle inceliyorlar şu yitik ömrümüzü Ben aşkın son hasatçısı, son peygamber Gülünç, soyu tükenmiı bir varlığı oynuyorum boyuna. Sana artık bir sığınak olsun bu şiir Noterlere ver onaylasınlar - her hakkı saklıdır Düşün, kalemimi sen tuttun yazarken Yeni okula başlayan bir çocuğa yardım eder gibi Öyle acemilikler yaptım ki ben Hiç kalır bu şiir onların yanında ve Nasıl ayaktayım diye şaşıyorum bazen. Görüp göreceği son şey bu şiirdir dünyanın Çığlığımdan arta kalan bunlar olacak Aklımın son kırıntılarını da burada harcıyorum Bundan böyle ibreler hep eskiye vuracak Yakınmıyorum, yerinmiyorum hiçbir şeyle Kalırsa odalarda unutulmuş birkaç şiir Bir yeniyetmen in altını çizeceği dizeler benden Senin adın nasılsa bir gün hepsini tamamlayacak... |
![]() |
![]() | #4 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı Belki de ömrümün en anlamlı gözyaşları olacaktı,son kez döktüklerim! “Bir günâ€leri şimdilere çevirmemişsem,boşa geçmiş bir ömrün ıstırabı akacaktı yanaklarımdan; “Bir günâ€leri şimdilere çevirmişsem,borcunu ödemeye hazır bir insanın,yaşamından duyduğu minnettarlık olacaktı her bir damla… |
![]() |
![]() | #5 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı rastladigim en güzel hikaye ... hayatima girmesine izin verdigim cankiriklarim sin sen benim.. masalim sin uyurken huzur veren .. nasil olduda sevebildim ben .. sevmdim diye degil bu nefretim.. kendime sadece kendime.. kavusamiyorum sana kavusmami istemiyolar ya... rastladigim en güzel hikaye.. icinde banada mutluk verdigin .. ah be canim .. bitanem ... gönlümün kapanmayan yarasi bi bilsen ki ölürüm senin icin ... ben her gün o güzün hayalini kurarken nasil dayan digimi gelde gözlerime zor.. akittigim göz yaslari feda sana ahh be canimmm .... bitanem ... huzurum beni sakin kötü bilme ben sevdim iste askim .. bebegim .. sevgilimm... herseyim ... hayatimda oldugun icin , nasil mutluyum , huzurluyum ama bi okadarda korkuyorum .. |
![]() |
![]() | #6 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı dilsiz bir tanrının öyküsü gibi yıldızsız bir geceye sığındım ve sevdamı işledim göğsüne gökyüzünün sonra yersiz ve yurtsuz ve uykusuz kaldım çırpınıp durdum ilk yağmurlarda ve yangınlar içinde besledim şafakları sabırla sonra sıyırıp attım üstümden korkunun kefenini ve selam gönderdim son kez bu akşamüstü sana |
![]() |
![]() | #7 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı ![]() |
![]() |
![]() | #8 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı [IMG]Seviyorum sensizliği Sensizliğin içindeki bensizliği Seviyorum gidişini Sensizliğimin aynadaki duruşuna gururla bakıyorum Her halimden belli sensizliğim Belli ki sen vurup gitmişsin Belli ki sağımdaki solumdaki yaralardan Sen geçmişsin benden Seviyorum sensizliğimi Sensizliğin kelimesi bile sen'le başlıyor çünkü Sensizlik. Ama sen hiç bilmedin ve bilmeyeceksin ki. Sensizliğin beş dakika öncesini.[/IMG] |
![]() |
![]() | #9 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı Susmak hapsetmektir aşamadığın çaresizliği; Bazen geleceği beklemektir, Hatıralar uğruna sineye çekmektir, Yüreğinin hatırına ,aşk adına çiğnemektir gururunu… Susmak ölmektir yaşamak adına hayatı; Bazen kaçıp gitmektir, Hayatla kaderi birleştirmektir, Teslim olup kaybetmektir... |
![]() |
![]() | #10 |
Çevrimdışı ![]() ![]() | Cevap: Düş Sokağı ![]() |
![]() |
![]() |
Etiketler |
sokagi |
| |