insanlık öldü insanlık öldü diyorum
öldü çoktandır
ne ölüm döşeĝi gördü
ne eceliyle öldü
birkaç insafsızın darbeleriyle
yıkılmış yerlere bir gece yarısı
bilmem hangi sokaĝın köşelerinde
nasıl ölür diyorsunuz
o kocaman yiĝit, o erdem, o insanlık
binlerce can taşıyor olmalıydı içinde
güleç yüzü solmamalıydı
bilen, bilmeyen herbirimiz
kuyruklu yıldızlara taş çıkartan
kuyruklu yalanlarımızla öldürdük onu
ihanetle, bencillikle, hiçlikle
herkes bir parçasına musallat oldu
ve yavaş yavaş eritip bitirdi onu
şimdi böyle mahzun, böyle sitemkar
bir biz hissedeceĝiz onun yokluĝunu
beride sulugözlü bir yıĝın insan
soĝan kaynaklı gözyaşlarıyla
hüngür hüngür aĝlayıp rol kesecekler
şair bilinmiyor |