MİLLİYET.COM.TR / Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Türkiye’yi hedef alarak Ege Denizi’ndeki savunma doktrininde köklü bir değişikliğe gideceklerini belirtmiş, “Ege’yi füzeler ile kilitleyeceğiz” demişti.

GÖZLER EGE’DEYDİ

Ankara’nın bölgesel caydırıcılık kapasitesinin son yıllarda ulaştığı seviye Atina’da ciddi bir tedirginlik yaratırken, Yunan Bakan’ın Ege'deki adalara seyyar füze bataryaları yerleştirerek savunma hattını adalardaki mobil unsurlar üzerinden kuracaklarını söylemesi, Atina’nın bu telaşının en açık göstergesi oldu. Açıklamaların ardından gözler yeniden Ege’ye çevrilmişti.

YENİ SAVAŞ DOKTRİNİNİ DUYURDULAR, SİLAHLARI GÖSTERDİLER

Bu atmosferde Yunan basınının önde gelen sitelerinden OnAlert, “yeni savaş doktrini” başlığıyla çarpıcı bir haber yayımlayarak Atina’nın Türkiye’nin artan bölgesel gücü karşısında devreye sokmayı planladığı ve doğrudan Türkiye’yi hedef alan yeni silah sistemlerini duyurdu. Site, bu doktrinin Türkiye açısından “endişe verici” olması gerektiğini iddia ederken, Yunanistan’ın bu açıklamaları Türkiye’nin güçlenen askeri kapasitesinin Atina’da yarattığı kaygının yeni bir işareti olarak yorumlandı.

‘EGE’DE DUYULAN BASKININ SONUCU’

OnAlert’in haberine göre Yunanistan, ağır matrah sistemlerinden uzun menzilli hassas vurucu silahlara geçiş yapan yeni bir savunma doktrini oluşturuyor. Haberde, “Artık yalnızca birliklerin lojistiğine dayanan ağır ateş gücü değil, hareketli ve uzun menzilli hassas vuruş kabiliyeti esas alınacak” denildi.

Bu çerçevede kara kuvvetleri, filoları rahatsız eden ve hedefleri yok etmeyi amaçlayan deniz hedeflerine karşı donatılmış bir elektronik harp–komuta kontrol–istihbarat ağıyla entegre edilen yeni sistemlere dayanacak. Uzmanlara göre Atina’nın bu hareketliliği, Türkiye’nin Ege’deki askeri hareketliliğine karşı duyduğu baskının sonucu olarak değerlendirildi. Haberde Yunanistan’ın bu doktrini oluştururken özellikle Ege’de üstünlük sağlama isteğinde olduğu da belirtildi.



ÜÇ SİLAH SİSTEMİNE DİKKAT ÇEKTİLER

Ayrıca Yunanistan’ın kara gücünün ağırlık merkezini oluşturacak doktrindeki üç ana silah sistemi de detaylı biçimde sıralandı:

• Spike NLOS (Non Line of Sight): 32 kilometrelik menziliyle “görüş hattı dışı” hedefleri vurabilen bu füzenin, Ege’de deniz ve kara hedeflerine karşı “kritik caydırıcı kapasite” sağlayacağı belirtildi.
• Rampage havadan karaya füze: 150 kilometrelik menziliyle savaş uçaklarından atılan bu mühimmatın hem kara hedeflerine hem de stratejik altyapıya karşı yüksek isabet oranı sunduğu vurgulandı.
• SCALP seyir füzesi: 250 kilometreden fazla menziliyle Yunanistan’ın “stratejik derinlikte nokta vuruş” imkanını artırdığı ve bu kapasitenin doktrinin ana unsurlarından biri hâline geldiği ifade edildi.

‘TÜRKİYE’NİN EGE’DEKİ KABİLİYETİNİ SINIRLAYACAĞIZ’

OnAlert, söz konusu sistemlerin “Ege’nin doğusu ve güneydoğusunda Türkiye’nin hareket kabiliyetini sınırlamayı hedefleyen yeni uzun menzilli yaklaşımın kalbini oluşturduğunu” yazdı. Analistlere göre bu ifadeler, Atina’nın son dönemde Türkiye’nin bölgesel askeri üstünlüğünden duyduğu kaygıyı açıkça yansıtırken bu silahlandırmanın asıl hedefinin Türkiye olduğunu net şekilde ortaya koyuyor.

Bununla birlikte haberde kara hedefleri kadar deniz hedeflerinin de ön planda olduğu belirtilerek, Yunanistan’ın kara birlikleriyle donanmayı entegre bir ateş kontrol mimarisinde birleştirmeyi hedeflediği aktarıldı.

‘TÜRK SİSTEMLERİNİ YÜK ALTINDA BIRAKACAĞIZ’

OnAlert, Yunan ordusunun kara unsurlarının, deniz hedefleri üzerinde baskı kurmak için “yeni bir doktrin” oluşturduğunu kaydetti. Yunanistan’ın bu yeni arayışı, Türkiye’nin Ege’deki dinamizmine karşı alınmış bir tedbir olarak değerlendirildi. Bu bütünleşik doktrinin, Ankara'nın deniz ve hava üstünlüğüne karşı geliştirildiği ifade edildi.



Haberde ayrıca Yunanistan’ın, yarı–satürasyon tipi saldırı yöntemlerine, yani bir bölgeye aynı anda çoklu füze salvosu göndermeye dayalı bir konsept geliştirdiği de belirtilirken "Bu sayede Ege’de olası bir çatışma anında Türkiye’nin savunma sistemlerinin “yük altında bırakılması hedefleniyor" denildi.

‘KOMŞU ÜLKE BUNDAN RAHATSIZ OLACAK’

OnAlert, Yunanistan’ın bu yeni savunma planının merkezine konumlandırdığı ve İsrail’den aldığı PULS çoklu fırlatma sistemi için de özel bir başlık açtı. Sistemin hem hassas hem de uzun menzilli mühimmat çeşitliliğiyle dikkat çektiği belirtilerek, 120 km’ye kadar menzil sağlayan EXTRA füzeleri ile 150 km’ye kadar menzili olan Predator Hawk sistemlerinin Yunan ordusuna “bölgesel üstünlük” kazandıracağı iddia edildi.

Ancak uzmanlara göre tüm bu değerlendirmelerde Atina’nın aslında Türkiye’nin artan teknoloji ve savunma kapasitesine karşı yeni arayışlara yöneldiği açıkça hissediliyor.



Haberde, tüm bu sistemlerin Ege’deki adalara ve kıyı bölgelere konuşlandırılmasının Atina’nın “yeni uzun menzilli doktrinini ilk kez bu kadar somut biçimde ortaya koyduğu” vurgulandı. OnAlert ayrıca Türkiye’ye ima ederek, “Komşu ülke bu değişimden rahatsız olacak” ifadelerine yer verdi.

‘ANKARA’NIN AVANTAJINI ATİNA LEHİNE ÇEVİRECEĞİZ’

Haberde ayrıca geniş bir bölüm “Türkiye’nin rahatsızlığı” başlığıyla ele alındı. Haberde “Atina’ya göre, Türkiye uzun yıllar boyunca kritik altyapılarının Yunan silahlarının menzili dışında olduğunu hesaplıyordu. Ancak SCALP, PULS, RAMPAGE ve SPICE sistemleriyle bu tablo değişti” denildi.

Haberde Atina ile Tel Aviv arasındaki "savunma iş birliğinin Türkiye tarafından dikkatle izlendiği” iddia edilirken “PULS, Rampage, Spike ve Spice paketlerinin Yunanistan’a verilmesinin Ankara’yı alarma geçirmesi gerektiği söylendi.

Haberde Türkiye’nin Bora ve Tayfun gibi balistik füzelere yaptığı yatırımla ilk vuruş avantajı oluşturduğu, Yunanistan’ın ise buna karşılık PULS, SCALP ve RAMPAGE ile bu avantajı “dengelediği veya üstünlüğe çevirmeyi hedeflediği” belirtildi.



DOKTRİNİN AŞAMALARINI YAZDILAR

Son olarak haberde, Atina’nın yeni uzun menzilli doktrininde sıradaki aşamaları şöyle sıraladı:

• F-16V, Rafale, PULS, Spike NLOS, FDI HN fırkateynleri ve İHA’ların tek bir C4ISR ağına bağlanması
• Füze ve güdümlü bomba stoklarının artırılması
• Hava ve kara unsurlarının eş zamanlı karmaşık müşterek görevlerde eğitilmesi
• Uydu görüntüleri, MALE İHA’lar ve radarların sürekli güncellenmesi

Uzmanlara göre Yunanistan’ın bu yeni stratejisi, Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği askeri teknolojik ilerlemenin Atina’da yarattığı derin kaygının bir sonucu olduğunu ortaya koydu.

NE OLMUŞTU?

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias’ın son açıklamalarına yönelik değerlendirmede bulundu. Açıklamada, Türkiye’yi hedef alan girişimlerin 'başarıya ulaşamayacağının' altı çizildi.

Açıklamada “Her zaman vurguladığımız gibiEge Denizidahil olmak üzere bölgemizin barış ve istikrar bölgesi olması ülkemizin temel önceliğidir. Bu doğrultuda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz. Beklentimiz, Yunanistan’ın da aynı yapıcı tutumu sergilemesidir.

Bazı Yunanlı yetkililer tarafından yapılan gerginliği artırıcı eylem ve söylemler ile uluslararası anlaşmalara aykırı, gerçeklerden kopuk, hayalci açıklamalar, her iki ülke lideri arasındaki mutabakata dayalı oluşan olumlu atmosfere zarar vermekten başka bir işe yaramamaktadır.

Türk Silahlı Kuvvetleri, kendisine tehdit oluşturmayan hiç kimse için tehdit değildir. Ancak ülkemize yönelebilecek her türlü tehdidi bertaraf edecek güç ve kararlılıktadır.

Türkiye’yi hedef alan girişimlerin geçmişte sonuçsuz kaldığı gibi bugün ve gelecekte de başarıya ulaşamayacağını bir kez daha hatırlatıyoruz” denildi.


Kaynak ; Milliyet