ForumAilem
  SohbetYaz

Kayıt Ol Sevgili Ziyaretçi!
Kayıt olmak için bir dakikanızı ayırın, Daha ne bekliyorsunuz?
Kurallar & İletişim
Kayıt Ol

Etiketlenen üyelerin listesi

 
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt Bugün, 06:55   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere kapalı
Düğün şarkısı 300 bin liraya mâl oldu! 1 paylaşım 3 ihlal: 'Davetiye yoksa telif var'


Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - Adana’da yaşayan Ali Çapar, sosyal medya hesabından çok sevdiği ve başrollerini Şener Şen ve Müjde Ar'ın paylaştığı ‘Şalvar Davası’ filminden bazı sahneleri paylaşmıştı. Aslında Çapar’ın istediği, kendisinin de çok keyifle izlediği bu kesitleri ‘arkadaşlarıyla’ da paylaşmaktı. Ancak bu arkadaşlar için kritik bir detay, Ali Çapar’ın binlerce liralık telif davasıyla yüzleşmesine neden oldu. O günlerde benzer bir dava da yeni evlenen bir çifti yakalamıştı. Bu kez konu film sahneleri değil, sahnedeki performansın ta kendisiydi. İzmir'de yaşayan konservatuar mezunu Hasan Başkaya ve amatör olarak şarkı söyleyen eşi Öznur Başkaya, 2023'te dünya evine girmişti. Müzik tutkunu Başkaya çifti, düğünlerinde Ankaralı Coşkun'a ait 'Ne Bilsin Eller' şarkısını söyleyerek misafirlerin yanına gelmiş ve o anları videoya kaydederek ölümsüzleştirmişti. Oldukça büyük ilgi gören videonun altına şarkının asıl sahibi Ankaralı Coşkun da yorum yazarak çifti tebrik etmişti. İşte ne olduysa o videonun yayılmasıyla oldu. Ankaralı Coşkun olarak bilinen Coşkun Direk'in, videonun yayılması üzerine kendilerinden şikâyetçi olduğu ve uzlaşma için 300 bin lira talep ettiği ortaya çıktı. Peki ama sevdiğiniz bir şarkıyı söylemek ve bir filmin ufak bir kesitini paylaşmak sizi mahkemelik eder mi? Sosyal medyada her gün üzerine müzik eklenerek paylaşılan videolardaki binlerce liralık risk nasıl ortaya çıkıyor? Av. Doç. Dr. Cahit Suluk, 1 paylaşımla yapılan 3 ihlali Milliyet.com.tr’ye anlattı.



ÖNEMLİ OLAN HANGİ ARKADAŞLARLA PAYLAŞILDIĞI!

Sosyal medyadaki takipçileriniz ‘arkadaş’ başlığın altında sıralanıyor olsa da, bu kişilerle sosyal medya paylaşımı yaparken kullanılan görsel ve sesli materyallerin kritik bir çizgiyi aşmaması gerekiyor. ‘Umum’ kavramının devreye girdiği her yer, binlerce liralık davalarla yüzleşmenize neden olabiliyor. Peki ama nasıl? Av. Doç. Dr. Cahit Suluk bunu, “Evde film izlemek, otomobilde müzik dinlemek gibi kişisel ve kapalı alan kullanımlarında izin gerekmez. Çünkü bu alanlar özel yaşamın parçasıdır. Ancak sosyal medyada paylaşım yaptığınız anda durum değişir. İnternet kamusal alandır; paylaştığınız içerik aynı anda yüzlerce, binlerce kişiye ulaşabilir. Bu nedenle umuma iletim kapsamına girer ve eser sahibinin iznine tabidir. Hukuken ‘umum’ sayılan yerler oldukça geniştir: Otel, restoran, kafe ve düğün salonları, alışveriş merkezleri ve eğlence mekânları, kamu binaları, radyo, televizyon ve internet yayınları bunlar arasındadır. Bu ortamlarda müzik dinletmek veya film göstermek için izin alınması gerekir. Aksi hâlde ihlal oluşur. Kısacası, sosyal medyada paylaşmak, düğünde şarkı söylemek ya da mekânda fon müziği çalmak ‘kişisel kullanım’ değildir” diye açıklıyordu. Bu durum aslında basit görünen pek çok faaliyetin aslında telif davalarında taraf olmak açısından riskli olduğunu açıklar nitelikteydi. Ancak yaşanan örnekler bu konuda çok daha dikkat çekiciydi. Av. Doç. Dr. Cahit Suluk ‘düğün salonu’ detayını şöyle açıkladı:

-alıntı-

“Düğün salonlarının ‘umumi mahal’ olup olmadığı sıkça tartışılıyor. Uygulama ve yargı kararlarına bakıldığında Türkiye için cevap net. Evet, düğün salonları umumi mahaldir. Teorik olarak istisna mümkün. Örneğin Hollywood yıldızı George Clooney’in düğünü gibi yalnızca davetli listesinde adı olanların girebildiği ve davetiye kontrolüyle dışarıdan girişin engellendiği organizasyonlar ‘umumi’ sayılmıyor. Böyle bir etkinlikte telif ödeme zorunluluğu da doğmayabilir. Ancak Türkiye’de durum farklı. Düğünler kâğıt üzerinde davetli usulü olsa da pratikte ‘kim geldiyse hoş gelmiştir’ anlayışı hâkim. Kapıda sistemli bir kontrol yapılmıyor, davetli olmayanların girişi çoğu zaman engellenmiyor. İşte bu nedenle ülkemizdeki düğünler hukuken umumi mahal niteliğinde ve çalınan müzikler telife tabi.”

-



‘ŞARKININ NEREDEN EKLENDİĞİ ÖNEMLİ’

Her gün sosyal medyada binlerce paylaşım, müzik ve çeşitli görsellerle desteklenerek paylaşılıyor. Peki ama hiç kimse bu paylaşımları görüp telif davası açmıyor mu? Sizi binlerce liralık davalardan veya hapis cezasından kurtaracak o ince çizgi de tam burada başlıyor. Sosyal medya platformları aslında bu davalar size açılmasın diye her şeyi önceden halletmiş oluyor. Ancak bir detay atlanırsa, davalar yine kapınızı çalabilir. Öncelikle 1 paylaşımla hangi ihlalleri yaptığınızı bilmeniz gerektiğini belirden Av. Doç. Dr. Cahit Suluk konuyu, “TikTok ve Instagram gibi platformlarda kullanıcılar, uygulamanın kendi müzik kütüphanesini kullanarak video çekerse sorun çıkmıyor. Çünkü platformlar bu parçaların telif izinlerini önceden almış durumda. Ancak dışarıdan müzik eklenirse tablo değişiyor. Bir videoda izin alınmamış bir şarkı kullanmak, çoğaltma, işleme ve umuma iletim hakkının ihlali anlamına geliyor. Yani tek video, 3 farklı telif hakkını birden ihlal edebilir. Eser sahipleri bu durumda cezai şikâyette bulunabilir, tazminat davası açabilir” diye açıklıyor. Peki işin hukuki tarafı ne diyor?

ALINTI - “Kitap, film, müzik ve benzeri eserler telif koruması altındadır. İzinsiz kullanım ise telif ihlali sayılır. Üstelik yaptırımlar hafif değil. 3 katına kadar tazminat, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gündeme gelebilir. Bu noktada en çok karıştırılan husus ise kullanımın ticari olup olmamasıdır. Kanun açık, gelir elde edilmesi şart değil. ‘Eğlenmek için paylaştım’ veya ‘kazanç sağlamıyorum’ demek hukuken kurtarıcı değil. Telifli eserlerin kullanımıyla ilgili yaygın bir yanlış bilgi var: ‘Gelir elde edilmiyorsa izin gerekmez.’ Bu söylem tamamen şehir efsanesi. Telif hukukunda kilit ölçüt gelir değil, kullanım biçimidir. Bir eser işleniyorsa, çoğaltılıyorsa, yayılıyorsa, temsil ediliyorsa, umuma iletiliyorsa izin alınması gerekiyor. Şahsi kullanım, alıntı ve eğitim amacıyla kullanım gibi istisnalar elbette mevcut. Ancak bunlar çok sıkı şartlara bağlı. bir koşul eksikse kullanım yine ihlal sayılıyor. Kısacası ‘iyi niyet’ ya da ‘ticari amaç yoktu’ demek, çoğu zaman hukuki sorumluluğu ortadan kaldırmıyor.” -Av. Doç. Dr. Cahit Suluk




‘KAFEDE ÇEKTİĞİNİZ BİR VİDEO BİLE TAZMİNAT DEMEK OLABİLİR’

Zaman zaman dış sesinde müzik olan videolar çekeriz. Bir sokakta yürürken, bir kafede otururken arkadan müzik çalar. Ancak bu da telif hakları konusunda tehlikeli bölge sınırları içinde yer alır. Buralarda çekilen videoların arkasındaki orijinal ses, yani müzik sesi telif konusunda nasıl bir problem oluşturur? Av. Doç. Dr. Cahit Suluk bunu da bir örnekle açıklayarak sözlerini noktaladı.

-alıntı-

“Kafeden çekilen video bile tazminat konusu olabilir. Kurgusal bir örnek verelim: Şehirde sevilen bir kafe işleten Mert, mekânında müzik seçimlerine özen gösteriyor. Bir müşteri kafede çektiği videoyu sosyal medyada paylaşıyor. Videonun arka planında ünlü bir şarkı var. Video kısa sürede binlerce kişiye ulaşıyor. İki hafta sonra Mert’e ihtar geliyor: ‘Videodaki müzik için izin alınmadı.’ Mert durumu yadırgıyor ve ‘sadece bir şarkıydı’ diye düşünüyor. Oysa eser telifli ve kullanımı izne tabi. Yani bir ihlal yapılmış ve tazminat hakkı doğmuş oluyor.” -Av. Doç. Dr. Cahit Suluk

-


Kaynak ; Milliyet
  Alıntı ile Cevapla
 



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık