Son günlerde Antalya Körfezi ve çevresinde meydana gelen depremler, bölgenin tektonik yapısını yeniden gündeme taşıdı. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yaptığı değerlendirmede, Antalya Körfezi’nin altındaki jeolojik yapının sanılandan çok daha karmaşık olduğuna işaret ederek, depremlerin kaynağını açıkladı.

Akdeniz ile Toroslar arasındaki derin bindirme ve dalma-batma ilişkisi olduğunu vurgulayan Üşümezsoy, özellikle Alanya Masifi ile Kıbrıs’ın batısından uzanan ana bindirme kuşağının bu sürecin kilit unsurları olduğunu belirtti.

İlginizi ÇekebilirSon dönemde Antalya Körfezi ve çevresinde kaydedilen depremler, bölgenin jeolojik yapısını yeniden gündeme taşıdı. Kendi Youtube kanalında konuşan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Antalya Körfezi’nin tektoniğini anlayabilmek için körfezin doğu kenarındaki bindirme zonunun Akdeniz tektoniğiyle birlikte ele alınması gerektiğini belirtti.

ALANYA MASİFİ KİLİT ROL OYNUYOR

Üşümezsoy’a göre Alanya Masifi ve kuzeybatı–güneydoğu doğrultusunda uzanan bindirmeli yapılar, Anadolu Toros Kuşağı’nın Akdeniz kıyısındaki en önemli tektonik birimlerinden birini oluşturuyor. Bu yapının, Akdeniz’de Kıbrıs’ın batısında yer alan ana bindirme kuşağının bir devamı niteliğinde olduğu ifade ediliyor.

Üşümezsoy, ana bindirme kuşağının kuzeydoğuya doğru daldığını ve bu süreçte daha yoğun olan Akdeniz okyanusal kabuğunun Torosların altına doğru ilerlediğini vurguladı. Buna karşılık Toros kabuğunun daha hafif olması nedeniyle güneye ve güneybatıya doğru kaydığını söyledi.

Havayolu uçağını 13 yıl nasıl unuttu? 'Bizim değil' yanıtına 10 milyon dolarlık fatura"DEPREMLER YÜZEYDEN DEĞİL, DERİNLERDEN GELİYOR"

Bölgede meydana gelen depremlerin büyük bölümünün yüzey faylarıyla ilişkili olmadığını belirten Üşümezsoy, “Bu depremler bindirme ve dalma-batma hareketlerine bağlı olarak 60 ila 100 kilometre derinliklerde gerçekleşiyor” dedi.



SON DEPREMLER NE ANLATIYOR?

Yaklaşık 5 büyüklüğünde meydana gelen son depremin yönü ve derinliğiyle birlikte bölgedeki diğer sarsıntılar değerlendirildiğinde, Toros Dağları’nın Antalya Körfezi’ne doğru ilerlediğinin net şekilde görüldüğünü söyleyen Üşümezsoy, bu hareketin yüzeyde değil derinlerde gerçekleştiğine dikkat çekti.

Antalya’nın yüzeyde Akdeniz’i temsil ettiğini ancak derinlerde Akdeniz okyanusal kabuğunun Torosların altına daldığını aktaran Üşümezsoy, Toros bloğunun da Dalaman zonuna doğru, yani güneybatı yönünde bu kabuğun üzerine kaydığını belirtti.

Üşümezsoy, Alanya naplarının bindirme kuşağının doğuya doğru devamının Kıbrıs’ın batısından gelen ana tektonik hatla, batıda ise Antalya Körfezi’nin batı kenarındaki tektonik hatla sınırlandığını dile getirdi.

DERİN DEPREMLERİN ASIL KAYNAĞI

Tüm bu veriler ışığında Alanya Masifi’nin Torosları temsil ederek Akdeniz okyanusal kabuğu üzerine doğru güneybatıya kaydığını vurgulayan Üşümezsoy, Kıbrıs’ın batısındaki dalma-batma zonu üzerine Toros bloğunun binmesiyle oluşan bu yapının, Antalya Körfezi ve çevresinde meydana gelen derin depremlerin temel nedeni olduğunu söyledi.

"ANTALYA’NIN ALTINDA DERİN VE TERS BİR TEHLİKE VAR"

Antalya’nın Serik ilçesinde meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki deprem, bölgenin deprem riskini yeniden gündeme taşıdı. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, sarsıntının basit bir yüzey fayından kaynaklanmadığını, Antalya Körfezi’nin altındaki derin ve karmaşık tektonik yapılara işaret ettiğini belirtti. Depremin, Akdeniz kabuğunun Anadolu kabuğunun altına daldığı yitim zonunda ve ters fay hareketleriyle ilişkili olduğu vurgulandı.

Üşümezsoy’a göre bölgede yaşanan depremler tek bir fayın ürünü değil, Akdeniz, Girit, Rodos ve Kıbrıs hattıyla bağlantılı geniş bir tektonik sistemin sonucu. Bu değerlendirme, Antalya çevresindeki sismik hareketliliğin sanılandan daha kapsamlı bir risk barındırdığına dikkat çekiyor.

2 büyük deprem şehri batırdı! Antalya’nın 4.9'u ilk değil: ‘Dev kayalar suyla eriyor’
Kaynak ; Milliyet