|
|
| | #1 |
| Çevrimiçi ![]() ![]() ![]() | Uzmanların kanaati: Gidilmesi olumlu Aydın Hasan, Hande Atılgan, Asena Yatağan / Ankara- Görüşler özetle şöyle: ‘Teröre ödül değil’ Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan: Siyaseten son derece riskli ama aynı zamanda ‘terörsüz Türkiye’ hedefi açısından kaçınılmaz ve gerekli bir adım olarak okuyorum. Siyasi parti temsilcilerinin silahlı bir örgütün lideriyle temas kurması illa ki onu ödüllendirmek ya da meşrulaştırmak anlamına gelmez. Bu girişimi, silahın siyasetin denetimine çekilmesi ve 40 yıllık sorunun güvenlik ekseninden hukuk ve demokratik temsil eksenine taşınması yönünde zor ama kritik bir ara basamak olarak görmek gerekiyor. ![]() Diğer yandan özellikle yakınlarını kaybetmiş ailelerin ve sürece kuşkuyla bakan kesimlerin kaygılarını da hafife almamak gerekir. Benzer acıları yaşamış birçok toplumda da kamuoyunun kahir ekseriyetini kısa sürede ikna etmek mümkün olmamıştır. CHP’nin heyete katılmama kararını da, bu toplumsal hassasiyeti okuyan ve kısa vadeli siyasal maliyetleri gözeten bir tutum olarak görüyorum. Fakat sürecin nihai başarısı tek bir partinin masada olup olmamasından çok, atılacak adımların şeffaflığına bağlı. Topluma bu temasın teröre ödül değil, silahların sustuğu ve siyasetin güçlendiği yeni bir döneme geçiş için zorunlu bir eşik olduğu anlatılabilirse, bu riskli adım uzun vadede toplumsal barışın inşasına ciddi katkı sağlayacaktır. ![]() ‘Suriye konuşulacaktır’ Gazeteci-Yazar İlhami Işık: Bu doğru bir adımdır. Tüm dünyada bizim gibi sorunları yaşayan ülkeler bu yöntemlere başvurmuşlardır. Keşke CHP de üye verseydi. Oradaki örgütü kuran, 45 yıldır liderlik eden kişi. Örgütün niçin kurulduğunu ve şimdi niçin artık olmaması gerektiğini birinci elden siyasi partilere açıklayacak. Sürecin ikinci ayağına girmiş olacağız. İlk ayak, PKK’nın silahtan vazgeçmesi, silahlı güçlerini tümüyle Türkiye dışına çıkarması ve olası çatışma bölgelerinden de geri çekilmesiydi. İkinci ayağı da hukuki reformlar olacak; binlerce insanın hayata dönüşlerinin sağlanması, bir daha da şiddetin bu topraklarda olmaması için yapılacaklar. Suriye ayağı çok önemli, doğal olarak hepsi konuşulacaktır. ![]() ‘Geniş katılım iyi olurdu’ Emekli Albay Mithat Işık: Türkiye’de herkes terörün bitmesini ister ama buna giden yolun nasıl olacağı konusunda ciddi tereddütler var. TBMM adına bir heyetin gitmesi, uzun vadede Öcalan’a daha resmî statü kazandırabilir mi, ileride Türkiye’nin aleyhine kullanılabilir mi, bunlar önemli soru işaretleri. Bana göre resmî bir heyetten ziyade gitmek isteyen milletvekillerinin bireysel olarak gitmesi Türkiye açısından daha az sıkıntı yaratırdı. Muhtemelen örgütün çekilme süreci, bölgedeki durum, çözüm yolları ve lider kadro hariç bazı örgüt mensupları için olası bir düzenleme gibi konular konuşulur. CHP’nin İmralı’ya gitmemesi süreci çok etkilemez. CHP gitseydi de gitmeseydi de ortaya çıkacak mesajların çok değişeceğini sanmıyorum. Siyasi açıdan baktığımızda tabii Meclis adına gidilen bir heyetin daha geniş katılımlı olması uzun vadede temsil gücü açısından daha iyi olabilirdi; CHP’nin olmaması bu anlamda bir eksiklik yaratabilir. Ayrıca ileriki adımlarda partiler arasında bir uzlaşma zemini gerekecekse CHP’nin sürecin dışında kalması bunu biraz zorlaştırabilir. ![]() ‘Süreci hızlandırır’ Dicle Üniversitesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Vahap Coşkun: Öcalan ile görüşme mevzusu bir kriz haline getirilmemeliydi. Öcalan ile görüşülmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü PKK üzerindeki en önemli aktör Öcalan. Komisyonda yer alan üyelerin muhtemelen süreçle ilgili diyecekleri, soruları vardır. Mesela komisyon üyelerinin aklında tahminim Suriye meselesi vardır. Öcalan ile doğrudan görüşülmesi, o konuda kendisinden bir mesaj alınması önemli. Bu görüşmenin süreci hızlandıracağını, ivmelendireceğini düşünüyorum. ‘CHP kendini taca attı’ CHP öteden beri Kürt meselesinde çözümcü bir irade olarak kendisini gösteriyor. Şimdi MHP’den bile geri bir noktada olması CHP açısından kamuoyuna anlatması zor bir durum bence. Birincisi, CHP Komisyon’da yer aldı, şimdi Komisyon’un çok önemli bir faaliyetinde geri çekilmesi, çelişkili. İkincisi, CHP’nin 2013-2015 “Çözüm Süreci”nde de en çok dile getirdiği konu, bu sürecin Meclis tarafından yönetilmesiydi, şimdi bu görüşmeden imtina etmesi temel argümanıyla çelişiyor. Üçüncüsü, bu meselenin çözümünde kritik bir noktada kendisini taca atması, CHP’nin sorun çözme, inisiyatif geliştirme ve genel olarak ülkeyi yönetme konusundaki iradesinin yine seçmen nezdinde sorgulanır olmasını beraberinde getirir. Dördüncüsü, 2018 seçimlerinden itibaren CHP-DEM Parti seçmenleri arasında bir tür ittifak söz konusuydu. CHP’nin buradan geri çekilmesi zannediyorum bir kırılmaya, mesafenin açılmasına sebebiyet verebilir. Kaynak ; Milliyet |
|
![]() |
| |