|
|
| | #1 |
| Çevrimiçi ![]() ![]() ![]() | Diyabet gözlerinizi sessizce tehdit ediyor Didem Seymen / Haber Merkezi - Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ilk kez bulaşıcı niteliğe sahip olmayan salgın bir hastalık olarak nitelendirilen diyabet hem Türkiye’de hem de dünyada ulaştığı rakamlarla endişeye neden oluyor. Dünya genelinde diyabetli bireylerin sayısı hızla artarken, bu hastalığın göz sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de giderek büyüyor. Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fevzi Akkan, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında yaptığı açıklamada, diyabetin gözde oluşturduğu kalıcı hasarlara karşı erken tanı ve düzenli göz muayenelerinin hayati önem taşıdığını vurguladı…Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre, dünya genelinde 2025 itibarıyla 828 milyon yetişkin diyabetle yaşıyor. Bu rakamın 2050 yılına kadar 1,3 milyara ulaşması bekleniyor. Her 10 yetişkinden biri diyabetli olmasına rağmen, bu kişilerin önemli bir kısmı hastalığının farkında değil veya yeterli tedavi alamıyor. Diyabetin, kanda glikoz oranının yükselmesiyle ortaya çıkan ciddi bir metabolik hastalık olduğunu vurgulayan Dünyagöz Etiler Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Fevzi Akkan, “Yüksek şeker düzeyi retina damarlarında bozulmaya yol açarak görme kaybına neden olur. Bu nedenle diyabet hastalarının göz muayenelerini düzenli aralıklarla yaptırmaları büyük önem taşır,” dedi. Erken tanı görmeyi kurtarabilir Diyabetin, gözün ağ tabakasında kanamalara ve sarı noktada ödem oluşumuna yol açabileceğini belirten Op. Dr. Fevzi Akkan, bu durumların zamanında fark edilmemesi halinde kalıcı görme kaybı yaşanabileceğini söyledi. “Erken teşhis edilen vakalarda görme kaybını önlemek mümkündür. Ancak birçok hasta, gözde ciddi hasar oluşana kadar muayeneye gitmiyor. Bu da geri dönüşü olmayan sonuçlara neden oluyor,” diye konuştu. Hastalığın hızını yavaşlatmak mümkün Araştırmalara göre Türkiye’de diyabet hastalarının yüzde 82’si bu hastalık nedeniyle günlük yaşamında zorlanıyor, tamamı ise hastalığın ruhsal durumlarını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Op. Dr. Fevzi Akkan, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için alınabilecek önlemleri şu şekilde sıraladı: - Hareketli bir yaşam tarzı benimseyin. - Kan şekeri dengesini koruyun, açlık-tokluk farklarını azaltın. - İşlenmiş gıdalardan uzak durun. Erken evrede teşhis edilen hastalarda, sarı nokta ödemine yönelik göz içi ilaç enjeksiyonları ve kanamalı damarlarda lazer tedavisi ile görme uzun süre korunabilir. Göz muayenesini ihmal etmeyin Op. Dr. Fevzi Akkan, diyabetin tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını, ancak düzenli takip ve uygun tedaviyle gözdeki olumsuz etkilerin yavaşlatılabileceğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Diyabet hastaları, görme yetilerini korumak istiyorlarsa yılda en az bir kez göz muayenesi olmalı. Unutmayın, erken tanı hayat kurtarır, göz sağlığınızı korur.” Düzenli kontroller hayati önem taşıyor Diyabetik retinopatinin, 50 yaş altındaki bireylerde körlüğe yol açan en yaygın neden olduğunu hatırlatan Op. Dr. Fevzi Akkan, hastaların özellikle diyabetin 5’inci yılından itibaren yılda en az bir kez göz muayenesi yaptırmaları gerektiğini söyledi. Hastalığı teşhis edilen bireylerde ise 3 ila 4 ayda bir düzenli muayenenin önemli olduğunu vurguladı. Göz sağlığını korumak elinizde Diyabetin gözde en sık neden olduğu hastalık olan diyabetik retinopatinin, görme oranında yüzde 90’a varan kayıplara yol açabileceğini belirten Op. Dr. Fevzi Akkan, şu uyarılarda bulundu: “Diyabet, retinadaki kılcal damarların yapısını bozarak hücre kaybına, damar geçirgenliğinin artmasına ve sarı noktada sıvı birikimine neden olur. Zamanla retinada yeni damarlar oluşur, bu damarlar kanayabilir ve göz içinde zar oluşumuna yol açabilir. Sonuç olarak ciddi görme kayıpları ve ağrılı göz tansiyonu artışları meydana gelebilir.” 2045’te hasta sayısı 700 milyona ulaşabilir Diyabet, dünya genelinde en hızlı artan kronik hastalıkların başında geliyor. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın, 2045 yılına kadar diyabetli hasta sayısının 700 milyona ulaşmasının beklendiğini belirtti. Türkiye’de ise 20 yaş üzeri her 100 kişiden yaklaşık 15’inin diyabetli olduğunu vurgulayan Akın, ülkemizin Avrupa’da en fazla diyabet hastasına sahip üçüncü ülke konumunda olduğunu ve bu artışın devam etmesi halinde dünyada ilk 10 ülke arasında yer alacağını söyledi. ![]() Kazalardan sonra en sık ayak kesilmesi sebebi Hastalığın Tip 1 ve Tip 2 olarak ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Akın, Tip 1 diyabette insülin tedavisinin yaşam için zorunlu olduğunu, Tip 2 diyabetin ise obezite ve hareketsizlikle yakından ilişkili olduğunu ifade etti. Diyabetin, trafik kazalarından sonra en sık ayak kesilme nedeni olduğuna dikkat çeken Akın, böbrek yetmezliği, körlük ve kalp-damar hastalıklarına da yol açabileceğini belirterek; sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolünün diyabetin önlenmesinde en etkili yöntemler olduğunu vurguladı. Kaynak ; Milliyet |
|
| |