![]() |
![]() |
![]() | #1 |
Çevrimiçi ![]() ![]() ![]() ![]() | Takasta anlaşma! ![]() İlk olarak Dolmabahçe'deki Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde Türkiye-ABD-Ukrayna arasında bir görüşme gerçekleşti. Bu görüşmede ABD tarafında Dışişleri Bakanı Rubio, Büyükelçi Tom Barrack, Ukrayna Özel Temsilcisi Kellogg da yer aldı. Bir saatlik toplantıda, savaşa "barışçıl bir son verilmesine" yönelik çabaların öneminin ele alındığı, Rubio'nun, ölümlerin durması yönündeki ABD tutumunu yinelediğini kaydedildi. ![]() İkinci görüşme Rusya, Ukrayna ve Türkiye'den heyetlerse, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın başkanlığında yine Dolmabahçe'de bir araya geldi. Toplantıda, MİT Başkanı İbrahim Kalın da bulundu. Rusya'yı Devlet Başkanı Danışmanı Vladimir Medinskiy, Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı Ana Müdürlüğü Şefi Igor Kostyukov ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin, Ukrayna'yı da Savunma Bakanı Rustem Umerov, Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Serhiy Kyslytsia, Güvenlik Servisi Başkan Yardımcısı Oleksandr Poklad, Dış İstihbarat Servisi Birinci Başkan Yardımcısı Oleh Luhovskyi temsil etti. Bu toplantı da 2 saatten kısa sürdü. Ukrayna tarafı, görüşme öncesi ateşkese hazır olduğunu belirtirken, böyle bir sonuç çıkmadı. Savunma Bakanı Umerov, her iki taraftan da 1000'er esirin yer alacağı büyük bir takas konusunda uzlaşıldığını açıkladı. Rus heyetinin başkanı Medinskiy de, "Ukrayna tarafı, devlet başkanları düzeyinde doğrudan görüşme talep etti. Bunu kayda aldık. Rusya ve Ukrayna, olası ateşkese yönelik bakışlarını ayrıntılı olarak sunacak, ardından müzakereler devam edecek. Bunu makul görüyoruz... Müzakerelerden memnunuz" dedi. ![]() Fidan'ın paylaşımı Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, müzakerelere ilişkin sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Bugün, dünya barışı için önemli bir gündü. Yoğun diplomatik çabalar sonucunda, Rusya ve Ukrayna heyetleri İstanbul'da, Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında bir görüşme gerçekleştirdiler... Taraflar tekrar bir araya gelmek konusunda da prensipte anlaştılar. Türkiye olarak Rusya ve Ukrayna arasında kalıcı barışa ulaşılmasını mümkün kılacak her türlü çabayı sergilemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve bazı Avrupalı liderlerin, ABD Başkanı Donald Trump'la İstanbul müzakereleri konusunda telefonda görüştüğü bildirildi. AB ve NATO: Putin büyük hata yaptı! Avrupa Birliği (AB) ve NATO, İstanbul'daki Ukrayna görüşmelerine katılmayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i eleştirdi. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa'nın, Rusya lideri Putin barış konusunda hazır duruma gelinceye kadar baskıyı artıracağı taahhüdünde bulundu. Von der Leyen, Rusya'ya yönelik yeni bir yaptırım paketi üzerinde çalıştıklarını kaydetti. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de, Putin'in İstanbul'daki görüşmelere bizzat katılmamasını "Büyük bir hata" olarak nitelendirdi. Rutte, "Düşük seviyeli heyeti göndererek büyük hata yaptığını iyi biliyor... Barışı istemek konusunda ciddi olması gerekiyor. Bence artık baskı Putin'in üzerinde" ifadelerini kullandı. ![]() 'Ruslar da ABD'liler de mutlu' Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: Montrö Sözleşmesi 1936'da 20 yıllık yapıldı. 20 yıldan sonra taraflar itiraz etmezlerse otomatik olarak 2'şer yıllık sürelerle uzar. Yani bugünkü koşullarda, uzamalar, kimse itiraz etmediği için sürer gider... Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar kendi hükümranlığı altında boğazlarda çok dikkatli davranışlar sergiledi. Bu, Türkiye'nin hassasiyetle yürüttüğü davranışın bir tezahürü olarak herkesçe benimsenmiş ve kabul edilmiş bir anlaşma. Amerikalılar da, Ruslar da, Ukrayna meselesi vesaire, bütün bunları dikkate alarak söylüyorum, bu politika nedeniyle mutlu. Çünkü ABD, öbür tarafı zorlamıyor. Rusya oradan aşağıya gelmiyor. Her ikisi de kendi yönünden Türkiye sayesinde birbirinden uzakta ve bir risk altına girmeden yaşayabiliyor. Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Hüsamettin İnaç: Türkiye'nin aktif tarafsızlık politikasını uygulayabilmesinin en önemli gerekçesini Montrö oluşturdu. Eğer bu anlaşma olmasaydı hem Rusya hem de Ukrayna, yani savaşan güçlerin gemilerinin Türk boğazlarından geçmesi sağlanabilecekti. Dolayısıyla Türkiye, bu anlamda hem Karadeniz'in güvenliğini sağladı hem de savaşın bölge ülkelerine yayılmasına mani oldu... Bu statükonun korunması lazım. İki taraf arasında anlaşma sağlanması durumunda bile bir tehdit var. O da Karadeniz'in güvenliği meselesi. Mesela Kırım'da, Sıvastopol'da yani Karadeniz'de bulunan Ukrayna kıyılarının özellikle Rusya'nın eline geçmesi ya da belli bir anlaşma ile bunun bir kısmının ABD'ye verilmesi durumunda bile Karadeniz artık NATO ile yine Rusya'nın savaştığı bir alana ya da bir nüfus alanı paylaşımına maruz kalabilir. Dolayısıyla Türkiye'nin bundan sonra bu durumdan da bir şekilde kaçınması lazım. Karadeniz'in bir barış gölüne dönüşmüş durumunun bozulmaması için Türkiye itina göstermek zorunda ve bunu sağlayabilecek elimizdeki en önemli çıkış yine Montrö Sözleşmesi'dir. ![]() İran, Avrupa'ylaİstanbul'da görüştü İstanbul, İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya'nın Dışişleri Bakan Yardımcılarının katıldığı E3 olarak adlandırılan Nükleer Anlaşma Toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, "Nükleer görüşmelerin son durumu ve yaptırımların kaldırılması konularını ele aldık. İran ve üç Avrupa ülkesi diplomasiyi sürdürme ve en iyi şekilde kullanma kararlılığında" dedi. Garibabadi, "Zenginleştirme hakkı kesin kırmızı çizgimizdir. Zenginleştirmenin durdurulması da kabul edilmeyecek" ifadelerini de kullandı. Taraflar görüşmede ilerleme kaydedilmediğini açıkladı, ancak diplomasiye devam mesajı verdi. E3 ile İran arasında 2 Mayıs'ta Roma'da görüşme planlanmış ancak ABD-İran müzakerelerinin ertelenmesinin ardından görüşme iptal edilmişti. Kaynak ; Milliyet |
![]() |
![]() |
| |