Sare
04 - 08 - 2014, 23:36
Bu satırlara baktığınız anda gözünüzden beyninize saatte 500 km hızla bir elektrik akımı ilerlemeye başlar. Bu akım[Only Registered Users Can See Links] 600 bin sinir arasından herhangi biri ile beyne iletilir. Akım iletildiğinde[Only Registered Users Can See Links] siz de karşınızdaki satırları okumaya başlarsınız.
Göz[Only Registered Users Can See Links] 600 bin sinirle beyne bağlanır. Aynı anda 1.5 milyon mesaj alıp bunları düzenler ve saatte 500 km'lik hızla beyne gönderir. Tek bir noktaya baktığınızda[Only Registered Users Can See Links] aslında birbirinden farklı yüzlerce detay görürsünüz. Göz[Only Registered Users Can See Links] bunların hepsinden gelen mesajları ayırt eder[Only Registered Users Can See Links] hepsini değerlendirir ve her birini beyne iletir. Elinizdeki gazete size oldukça yakınken[Only Registered Users Can See Links] aynı anda arka planda gördüğünüz manzara oldukça uzaktır. Ama her birini aynı netlikte görürsünüz. Baktığınız yerdeki tek bir detay bile ihmal edilmez[Only Registered Users Can See Links] tek bir nokta bile bulanık değildir. Karşınızdaki manzara ne kadar fazla detay içerirse içersin[Only Registered Users Can See Links] o manzara içinde hareket eden küçük bir karıncanın bile görüntüsü beyninize mutlaka ulaşır.
Hiçbir kamera[Only Registered Users Can See Links] hiçbir televizyon bu netliği sağlayamamıştır. Hiçbir teknoloji ile göz vesilesiyle sağlanan mükemmelliği ve görüş hızını elde etmek mümkün değildir. İnsan[Only Registered Users Can See Links] kendisine doğuştan verilmiş olan bu nimetten mahrum kalsa[Only Registered Users Can See Links] etrafını tekrar görebilmek için yine bu kusursuz sisteme ihtiyaç duyacaktır. Bu da[Only Registered Users Can See Links] ancak Allah'ın dilemesiyledir.
Göz[Only Registered Users Can See Links] oldukça karmaşık bir yapıya ve çok özel bir işleve sahip olmasına rağmen bedenimizde çok küçük bir yer işgal eder. Tıpkı değerli bir mücevherin kutusunda saklanması gibi kafatasımız içinde dış etkilerden korunacak bir biçimde saklanır. Sahip olduğu görevin önemi ile doğru orantılı olarak[Only Registered Users Can See Links] üstün bir tasarım sayesinde korunur.
Gözler[Only Registered Users Can See Links] altı kemik uzantısı ile kafatasına bağlanan[Only Registered Users Can See Links] etrafları özel dokularla çevrelenmiş göz yuvaları içinde[Only Registered Users Can See Links] koruyucu bir yağ yastıkçığı üzerine yerleştirilmişlerdir. Burun kemeri[Only Registered Users Can See Links] kaşlar ve elmacık kemikleri tarafından dış etkenlere karşı korunurlar. Gözleri çevreleyen tüm bu kemik ve dokular hep birlikte "göz çukuru" (orbita) olarak adlandırılır. Gözler[Only Registered Users Can See Links] çok iyi korunmalarının yanısıra vücutta[Only Registered Users Can See Links] görmeyi en rahat ve en ideal biçimde sağlayacak bir bölgeye yerleştirilmişlerdir. Bu bölge[Only Registered Users Can See Links] vücudumuzu ve uzuvlarımızı en mükemmel şekilde kontrol ve idare edebilmemizi sağlayacak bir konuma sahiptir.
İnsan için[Only Registered Users Can See Links] henüz anne karnında küçük bir embriyo iken yaratılmış bu özel nimet[Only Registered Users Can See Links] Müstean olan yani Kendisi'ne her an ihtiyaç duyulan ve Kendisi'nden her an yardım beklenen Allah'ın bir ikramıdır.
De ki: "Sizi inşa eden (yaratan)[Only Registered Users Can See Links] size kulak[Only Registered Users Can See Links] gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?" (Mülk Suresi[Only Registered Users Can See Links] 23)
(makale harun yahya)
Göz[Only Registered Users Can See Links] 600 bin sinirle beyne bağlanır. Aynı anda 1.5 milyon mesaj alıp bunları düzenler ve saatte 500 km'lik hızla beyne gönderir. Tek bir noktaya baktığınızda[Only Registered Users Can See Links] aslında birbirinden farklı yüzlerce detay görürsünüz. Göz[Only Registered Users Can See Links] bunların hepsinden gelen mesajları ayırt eder[Only Registered Users Can See Links] hepsini değerlendirir ve her birini beyne iletir. Elinizdeki gazete size oldukça yakınken[Only Registered Users Can See Links] aynı anda arka planda gördüğünüz manzara oldukça uzaktır. Ama her birini aynı netlikte görürsünüz. Baktığınız yerdeki tek bir detay bile ihmal edilmez[Only Registered Users Can See Links] tek bir nokta bile bulanık değildir. Karşınızdaki manzara ne kadar fazla detay içerirse içersin[Only Registered Users Can See Links] o manzara içinde hareket eden küçük bir karıncanın bile görüntüsü beyninize mutlaka ulaşır.
Hiçbir kamera[Only Registered Users Can See Links] hiçbir televizyon bu netliği sağlayamamıştır. Hiçbir teknoloji ile göz vesilesiyle sağlanan mükemmelliği ve görüş hızını elde etmek mümkün değildir. İnsan[Only Registered Users Can See Links] kendisine doğuştan verilmiş olan bu nimetten mahrum kalsa[Only Registered Users Can See Links] etrafını tekrar görebilmek için yine bu kusursuz sisteme ihtiyaç duyacaktır. Bu da[Only Registered Users Can See Links] ancak Allah'ın dilemesiyledir.
Göz[Only Registered Users Can See Links] oldukça karmaşık bir yapıya ve çok özel bir işleve sahip olmasına rağmen bedenimizde çok küçük bir yer işgal eder. Tıpkı değerli bir mücevherin kutusunda saklanması gibi kafatasımız içinde dış etkilerden korunacak bir biçimde saklanır. Sahip olduğu görevin önemi ile doğru orantılı olarak[Only Registered Users Can See Links] üstün bir tasarım sayesinde korunur.
Gözler[Only Registered Users Can See Links] altı kemik uzantısı ile kafatasına bağlanan[Only Registered Users Can See Links] etrafları özel dokularla çevrelenmiş göz yuvaları içinde[Only Registered Users Can See Links] koruyucu bir yağ yastıkçığı üzerine yerleştirilmişlerdir. Burun kemeri[Only Registered Users Can See Links] kaşlar ve elmacık kemikleri tarafından dış etkenlere karşı korunurlar. Gözleri çevreleyen tüm bu kemik ve dokular hep birlikte "göz çukuru" (orbita) olarak adlandırılır. Gözler[Only Registered Users Can See Links] çok iyi korunmalarının yanısıra vücutta[Only Registered Users Can See Links] görmeyi en rahat ve en ideal biçimde sağlayacak bir bölgeye yerleştirilmişlerdir. Bu bölge[Only Registered Users Can See Links] vücudumuzu ve uzuvlarımızı en mükemmel şekilde kontrol ve idare edebilmemizi sağlayacak bir konuma sahiptir.
İnsan için[Only Registered Users Can See Links] henüz anne karnında küçük bir embriyo iken yaratılmış bu özel nimet[Only Registered Users Can See Links] Müstean olan yani Kendisi'ne her an ihtiyaç duyulan ve Kendisi'nden her an yardım beklenen Allah'ın bir ikramıdır.
De ki: "Sizi inşa eden (yaratan)[Only Registered Users Can See Links] size kulak[Only Registered Users Can See Links] gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?" (Mülk Suresi[Only Registered Users Can See Links] 23)
(makale harun yahya)