ForumAilem
  SohbetYaz
>
+

Kayıt Ol Sevgili Ziyaretçi!
Kayıt olmak için bir dakikanızı ayırın, Daha ne bekliyorsunuz?
Kurallar & İletişim
Kayıt Ol

Etiketlenen üyelerin listesi

 
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt Bugün, 06:55   #1
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri ziyaretçilere kapalı
12 bin yıl sonra patladı, Türkiye'deki ezberleri de bozdu: 'Volkanlarımız hâlâ aktif'


Metin Aktaşoğlu / Milliyet.com.tr - Etiyopya'nın kuzeydoğusundaki Hayli GubbiYanardağı yaklaşık 12 bin yıl sonra ilk kez patladı. Bölgeden gelen haberlere ve uzmanların tespitlerine göre püskürmeyle ortaya çıkan yoğun duman bulutları 14 kilometre yüksekliğe ulaştı. Başkent Addis Ababa'nın yaklaşık 800 kilometre kuzeydoğusunda bulunan yanardağdaki patlamada can kaybı yaşanmazken ajanslara konuşan yerel yetkili Muhammed Seid, patlamanın hayvancılıkla uğraşan yerel topluluk için ekonomik sonuçlar doğurabileceğini dile getirdi. Volkanik Kül Danışma Merkezi (VAAC), yanardağdan çıkan kül bulutlarının Yemen, Umman, Kuzey Pakistan ve hatta Hindistan'a kadar sürüklendiğini açıkladı.

Smithsonian Enstitüsü'ne bağlı Küresel Volkanizma Programı, Hayli Gubbi'nin yaklaşık 12 bin yıl önce son buzul çağının sonunda başlayan Holosen döneminde bilinen hiçbir patlamasının bulunmadığını dile getirdi. Peki 493 metre yüksekliğindeki Hayli Gubbi'nin ansızın patlaması ne anlama geliyor? Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Maden Yatakları-Jeokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Karaoğlu patlamayı, küresel etkisini, Türkiye'deki volkanik faaliyetlerle birlikte bilinmeyen detayları anlattı.

DÜNYANIN EN BÜYÜK FAY HATTI

Prof. Dr. Karaoğlu'na göre öncelikle yanardağ faaliyetinin yaşandığı bölgeyi doğru biçimde tespit etmek ve bölgenin özelliklerini ele almak gerek. Patlama, UNESCO Dünya Mirası'nın bir parçası olan ve Afrika Rifti olarak da anılan 6 bin kilometrelik Büyük Rift Vadisi'nin Afrika'daki kuzey ucuna yakın bölgede gerçekleşti. Bu devasa çöküntü, aynı zamanda dünyanın en büyük fay hattı.



Alıntı MetniHayli Gubbi'nin parçası olduğu sıradağ sistemine adını veren ve üzerinde bir aktif lav gölü dahi bulunan Erta Ale'nin Türkçedeki anlamı ise Tüten dağlar... Kalkan tipi volkan olarak adlandırılan ve 90 kilometreye uzanan bu hat hem Büyük Rift Vadisi'nin üzerinde bulunuyor hem de bilim insanlarının 'Afar Üçgeni' olarak adlandırdığı bölgede yer alıyor. Prof. Dr. Karaoğlu üçgeni tarif ederken "Afar Üçgeni olarak isimlendirdiğimiz bölge o kadar önemli ki Arabistan, Afrika ve Somali plakaları burada birbirinden görece ayrılıyor. Ayrıldıkları yerde volkanlar oluşmuş durumda"ifadelerini kullandı.

Bahse konu patlamaların küresel etkisine de değinen Prof. Dr. Karaoğlu, 'püskürme kolonu' kavramının altını çizdi. Yoğun duman bulutlarının 14 kilometre yüksekliğe ulaştığını belirten Prof. Dr. Karaoğlu, bu mesafenin 16-17 kilometrenin üzerine çıkması halinde patlamanın daha ciddi bir küresel etkisinin olabileceğini vurgulayarak, "Pinatubo Yanardağı patladığında püskürme kolonu 35 kilometreye çıkmış, Hunga Tonga Yanardağı patlamasında ise kolon 57 kilometreye kadar çıkmıştı. Bu da volkanların küllerini Antarktika'daki buzullarda bile bulabileceğiniz anlamına geliyor"dedi. Karaoğlu, kükürtdioksit ve karbondioksit gazlarının da patlamayla taşınacağını, böylece püskürmenin tarım, hayvancılık ve toplumsal sağlık açısından etkileri olabileceğini ifade etti.



'VOLKANLARDA TEKRARLAMA PERİYODU ÖNGÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL'

Bu volkan zincirinin aktif bir volkan zinciri olduğunu aktaran Prof. Dr. Karaoğlu, genel olarak da 'sönmüş volkan' ya da 'uyuyan volkan' gibi tabirlerin teknik olarak doğru olmadığının altını çizdi. Volkanların oluşumunun tektonik hareketlerle, fay hareketleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karaoğlu, buna karşın fay hatlarını sınıflandırırken kullanılan ifadelerin ve yöntemlerin volkanlar için kullanılamayacağını şöyle aktardı:

Alıntı MetniTürkiye de çok sayıda önemli volkana ev sahipliği yapıyor. Prof. Dr. Karaoğlu, Anadolu coğrafyasının neredeyse yüzde 20'sinin eski ya da yeni magmatik kayalarla kaplı olduğunu söyleyerek, "Biz volkanlarımızı Batı Anadolu'daki volkanlar, Orta Anadolu'daki volkanlar, Doğu Anadolu'daki volkanlar şeklinde kabaca üç sınıfa ayırıyoruz" dedi.Prof. Dr. Karaoğlu, "Batı Anadolu'da bildiğimiz en aktif bölge Kula volkanik alanı. Burada üç yıl boyunca TÜBİTAK ile bir proje gerçekleştirdik ve burada kabuk içerisinde 5 kilometreye ulaşan magma odaları saptadık, bunları üç boyutlu olarak haritalandırabildik. Kula'nın yanı sıra Alaşehir ve Salihli bölgelerinin altında da ciddi bir magma zonu mevcut" diyerek Kula bölgesine vurgu yaptı.

SINDIRGI, SİMAV DEPREMLERİNE DAİR YENİ BİR TEORİ

Bununla birlikte Prof. Dr. Karaoğlu, Sındırgı depremlerinin nedenine dair tahminleriniSındırgı, Simav depremlerinin yeni bir magma yerleşimi ile ilişkili olduğunu düşünüyorum.Simav hakkında doğrudan bir bilgimiz olmasa da yine TÜBİTAK projemizin bazı verileri bize Sındırgı'nın güney kesiminde de yüzeye yakın magma odasının, magma ergiyik zonlarının varlığını gösteriyor. Buna ilişkin şu an çok daha ayrıntılı bir çalışma yürütmekteyiz diyerek paylaştı.



Magmanın hızlı ve agresif ilerleyişine dikkat çeken Prof. Dr. Karaoğlu, özellikle Santorini ve Amanos havzasındaki hareketliliğe işaret etti. 2025’in ilk aylarında bölgede kaydedilen binlerce depremin rastlantı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Karaoğlu, bu sarsıntıların doğrudan magma yerleşimiyle ilişkili olduğunu bildiklerini aktardı.

Bu tabloyu destekleyen önemli bir çalışma da kısa süre önce 'Science' dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar Santorini çevresinin üç boyutlu haritasını çıkararak her bir depremin sismik titreşimini ve yer kabuğundaki stres değişimlerini tek tek izledi. Sonuçlar çarpıcıydı: Depremlerin, Santorini ve Kolumbo volkanlarının altında hareket eden magma tarafından tetiklendiği ortaya kondu. Bulgulara göre magma, deniz tabanının yaklaşık 10 kilometre altında yer alan ve 30 kilometre boyunca uzanan yatay bir kanaldan ilerledi. Üstelik bu magma hacmi öyle büyük ki bilim insanları miktarın yaklaşık 200 bin olimpik yüzme havuzunu dolduracak seviyede olduğunu hesapladı. Bu dev kütlenin, yer kabuğundaki katmanları parçalayıp binlerce depremi tetiklediği ileri sürüldü.



MTA Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 27 Ekim 2025 Sındırgı Depremi Bilgi Notu'nda 10 Ağustos 2025 tarihinde başlayan sismik faaliyetlerin 'volcano-tektonik depremler olabileceği' argümanlardan biri olarak öne sürülürken araştırmanın “değerlendirmeler” bölümünde şu ifadelere yer verildi:

Alıntı MetniBu teoriden söz eden bilim insanları Afrika'daki faaliyetlerin muhtemel etkilerini de dile getirdi. BBC Türkçe'ye konuşan Doç. Dr. Bülent Özmen, MTA'nın raporundan yola çıkarak yer kabuğunun derinliklerinde bulunan magmanın çevresindeki kayaçların içine doğru yerleşmesi anlamına gelen magma sokulumlarından söz etti. Prof. Dr. Süleyman Pampal ise Sındırgı ve Santorini arasındaki potansiyel bağın altını çizerken Bölgede Afrika Levhası'nın ucunun ergimesiyle yükselen lavların, zaten ince olan Batı Anadolu'daki kabuğu zorlayarak, sismik aktiviteye neden olması söz konusu ifadelerini öne sürdü.

'ERCİYES'İN ALTINDA AKTİF MAGMA ODASI MEVCUT'

Prof. Dr. Karaoğlu, Batı Anadolu'dan objektifi İç Anadolu'ya çevirirken Erciyes'i ön plana çıkardı. "Son yaptığımız çalışmalarda Erciyes volkanının altında aktif magma odası bulunduğunu saptadık ve bunu yayınlayacağız. Öte yandan Hasan Dağı'nın çevresinde de kabuk içerisinde irili ufaklı magma odaları saptandı. Bunlar püskürmeye aday alanlar. Tabii ki 'yarın olacak' ya da 'şu tarihte bekleniyor' gibi bir şey söz konusu değildiyerek şu ifadeleri kullandı:

Alıntı MetniPüskürmeleri ve lav akıntıları sonucunda Van Gölü'nü oluşturan Nemrut'a ayrı bir parantez açanProf. Dr. Karaoğlu ve "Püskürmeler olmasaydı Nemrut'un yüksekliği 4 bin 700-5 bin metre civarında olabilirdi"dedi. Prof. Dr. Karaoğlu bu bölgelerin jeotermal enerji üretiminde değerlendirilebileceğini de vurgularken Kuzey Anadolu Fayı'nın doğu ucunda yer alan Erzincan-Yedisu Fayı (başka bir tabirle Yedisu segmenti) bölgesinde iki devasa magma odası tespit ettiklerini ve bununla ilgili çalışmalarının birkaç ay içinde dünyaca ünlü bir dergide yayınlanacağını dile getirdi.


Kaynak ; Milliyet
  Alıntı ile Cevapla
 



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık