Ayaklarınızı haftada birkaç kez ılık su dolu bir kapta 15-20 dakika bekletmek, sertleşmiş derinin yumuşamasına yardımcı olur. Suyun içine birkaç damla zeytinyağı, karbonat veya lavanta yağı eklemek hem rahatlatıcı bir etki sağlar hem de derinin beslenmesine katkıda bulunur.

Banyo sonrası yumuşayan topuklar ponza taşı veya ayak törpüsü ile nazikçe temizlenmelidir. Bu işlem, çatlakların derinleşmesini engeller ve ayakların pürüzsüz kalmasına yardımcı olur. Ancak aşırıya kaçmamak önemli; çok fazla törpüleme cildi tahriş edebilir.

Ayaklar da en az yüz kadar neme ihtiyaç duyar. Yaz aylarında özellikle gece yatmadan önce ayaklara nemlendirici krem sürmek, sabaha daha yumuşak bir ciltle uyanmayı sağlar. Zeytinyağı, hindistancevizi yağı veya vazelin gibi doğal ürünler de bu amaçla kullanılabilir.



Nemlendirici sürdükten sonra ince pamuklu çorap giymek, kremi cilde hapseder ve etkisini artırır. Bu yöntem gece boyunca cildin nemlenmesini sağlar ve kuruluğu önemli ölçüde azaltır.

Terleyen ayaklar, hem bakteri oluşumuna hem de cilt sorunlarına zemin hazırlar. Yazın ayaklar her gün yıkanmalı ve özellikle parmak araları iyice kurulanmalıdır. Islak kalan bölgeler, mantar gibi enfeksiyonlara davetiye çıkarabilir.

Ayakların hava alması önemli olsa da, tamamen açık terlik ve sandaletler cildi korumasız bırakabilir. Güneş ışığı, toz ve sıcak zeminlerle sürekli temas, ciltte kuruluk ve kalınlaşmaya yol açar. Ayak sağlığını destekleyen, terletmeyen ve destekleyici ayakkabılar tercih edilmelidir.



Kaynak ; Milliyet